Başkent’te musluk suyu tartışması
Ülkenin dört bir yanında kuraklık sebebiyle su sıkıntısı çekilirken, Başkent’te ise musluktan akan suyun rengi, kokusu ve hijyeniyle ilgili günlerdir tartışmalar yaşanıyor.
Şehrin bazı bölgelerinde şebeke suyunun sarımtırak renkte olduğu ve koktuğu iddia ediliyor. Şebeke suyu sebebiyle mide ve bağırsak rahatsızlıklarının ciddi miktarda artış gösterdiği öne sürülüyor. Çeşitli sivil toplum kuruluşları, bu problemin, İç Anadolu’da 9 ilin kanalizasyon atıklarının boşaltıldığı Kızılırmak’tan Ankara’ya su verildiği için yaşandığını ileri sürüyor. Başkent’teki su tartışması dün daha da alevlendi. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, TBMM’de yaptığı basın toplantısında, şehrin değişik yerlerinden aldığı suları basın mensuplarına gösterdi ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i bu sulardan içmeye davet etti. Levent Gök, “Musluk suyundaki bu ağır kokular nereden gelmektedir? Evler oturulamaz durumdadır.” diye sordu.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ise, özel bir televizyonda konuk olduğu programda konuyla ilgili bir soruyu, “Temmuz ve ağustos aylarında Ankara’da yaklaşık 500 numune alıp incelendi. Şu ana kadar tüm tetkiklerde Ankara’nın içme ve kullanım suyunda vatandaşımızın sağlığıyla ilgili en ufak sıkıntı verecek bir sıkıntı söz konusu değil.” cevabını verdi. Ankara’nın Kızılırmak’tan kullandığı su miktarının arttığı ve bu sudaki sülfat oranının yüksek olduğu için renk ve kokuya sebep olduğunu ifade eden Müezzinoğlu, “Koku ve renkte bir sorun var. Ama Ankaralı vatandaşlarımız rahat olsunlar, sağlık açısından herhangi bir sorun söz konusu değil.” şeklinde konuştu. Çeşme suyu tüketip tüketmediğinin sorulması üzerine ise, “Ne yazık ki tüketmiyorum, damacana suyu tüketiyorum.” karşılığını verdi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ise musluktan akan suyun sarımtırak renkte olmasının, binalardaki metal borulardan kaynaklandığını iddia etti. Gökçek, “Bu yıl temmuz ve ağustos aylarında şebeke suyundan 478 su numunesi alınmış olup uygunsuzluk tespit edilmemiştir.” açıklamasını yaptı. 3-4 aydır şehre Kızılırmak’tan su verildiğini kabul eden Melih Gökçek, “Kızılırmak’ın tek dezavantajı sülfatının yüksek olması. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre sülfat oranının 250 mg’yi geçmemesi gerekiyor. Bizde ise 120-130 mg civarında.” şeklinde konuştu. İshal vakaları hakkında da bilgi veren Gökçek, geçen yıla göre yüzde 2’lik bir artış olduğunu, bunun da salgın yaşandığı iddiasını desteklemediğini bildirdi. Gökçek, basın toplantısında şişelenmiş şebeke suyundan içti ve ASKİ’nin paketleyip dağıttığı bu suyun pet şişelerden daha sağlıklı olduğunu öne sürdü.