Yerel seçimi kazanmak sosyal medyadan geçer
Hem Türkiye’de hem de Kıbrıs’ta daha önce birçok partinin iletişim danışmanlığını yapan Avrupa Siyasi Danışmanlar Derneği Başkanı Yardımcısı Necati Özkan, 30 Mart 2014’te gerçekleştirilecek yerel seçimler öncesinde, Özkan Milliyet’in sorularını yanıtladı:
Hem Türkiye’de hem de Kıbrıs’ta daha önce birçok partinin iletişim danışmanlığını yapan Avrupa Siyasi Danışmanlar Derneği Başkanı Yardımcısı Necati Özkan, 30 Mart 2014’te gerçekleştirilecek yerel seçimler öncesinde, Özkan Milliyet’in sorularını yanıtladı:
Seçimler öncesinde doğru strateji nasıl belirlenir?
Seçmenleri dinleyerek doğru stratejiyi tespit edebilmek mümkün. Seçmeni nasıl dinlersiniz? Bunun birçok yolu var. Birincisi, partinizin insanlarla bire bir iletişim kuran öncülerinden geri bildirimler gelir. İkincisi, profesyonel olarak araştırma şirketlerinden yaralanabilrsiniz. Üçüncüsü, çeşitli odak grupları oluşturabilirsiniz. Seçmen dediğimiz kitle tek bir tip değil. Çoğu kez birinin çıkarları ve beklentileriyle diğerlerininki örtüşemeyebiliyor. Ama siz genel siyasetle uğraşan bir partiyseniz, herkese seslenme ihtiyacınız var.
Başarının sırrı seçmeni dinlemek diyorsunuz fakat son seçimlerde yüzde 50 oy alan Başbakan Erdoğan ülkede halkı dinlemediği gerekçesiyle son zamanlarda en çok eleştirilen lider?
“Dinlemiyor” diyen tarafla muhtemelen çok da ilgilenmiyor zaten. O tarafı ne kadar dinlerse dinlesin, ne kadar anlamaya çalışırsa çalışsın, kendi lehine oy kullanmayacağı varsayımından hareket ediyor olabilir. Ya da kulağını kapatıyor olabilir. Erdoğan’da “dinlenmiyor” değil, “dinlesem bile değişmiyor” önyargısı, ön kabulü var.
Bu da kutuplaştırmayı da beraberinde getiriyor? Kutuplaştırma da bir strateji midir ve işe yarar mı?
Kutuplaştırma da bir seçim stratejisi olabilir. Kutuplaştırma büyüklerin işine yarar. İki önemli markayı iki karşı kutuba koyduğunuzda geri kalanları elemine edersiniz. Düşmanlaştırma stratejisi kendi seçmenini sağlamlaştırmak adına, eğer bir risk varsa seçmen kaçaklarını önlemek adına yapılabilir. Ama Gezi olayları belli bir aşamaya geldikten sonra eğer iktidar tarafı için geri adım atılamaz noktaya gelindiyse; buradan çıkış stratejisi olarak, kutuplaştırmaya devam gibi bir noktaya gelinmiş olunabilir.
‘Obama başarılı oldu’
Türkiye’deki siyasetçiler arasında sizce sosyal medyayı en başarılı kullanan kim?
Doğrusu başarılı bir örnek henüz yok. ABD’nin 2008 seçimleri bir devrimdi, neden? Obama diğer siyasetçilerden farklı ne yaptı? Aslında var olan imkanları kullandı ve seçmenlerle bire bir iletişime geçti. Bütün sır burada… Türkiye’nin son 20-30 yılına hükmetmiş Ak Parti ve Mili Görüş geleneğinden gelenlerin yıllarca yapageldiği şey kapı kapı dolaşmaktı. Obama da bunu yaptı ama kapı kapı dolaşarak değil sosyal medya ile…
Sosyal medyayı çok aktif kullanan siyasiler var, hiçbiri başarılı değil mi yani?
Sosyal medyada her türlü imkanı birine küfretmek ya da kamplaşmayı körüklemek adına kullanmanız kadar yanlış bir şey olamaz. Türkiye’de siyaset biraz bunu yapıyor. Örneğin Ak Parti’nin 5-6 bin insanı kullandığı, kiraladığı, onları çeşitli konumlarda trend oluşturmak için harekete geçirdiği konuşuluyor ama ne yaptıklarına baktığınızda küfürden başka bir şeyle uğraşmıyorlar.
Negatif kampanyaya karşı böyle bir direnç geliştirebilirsiniz ama politik iletişim daha çok sizin fikirlerinizin, sizin vaadlerinizin seçmene geçmesi ile ilgili bir şeydir. Bu kullanılabilecek en kötü yol.