Başbakan Erdoğan: Twitirleri kökten kaldıracağız
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan uluslararası kurumların da komploların içinde olduğunu savunup Twitteri kökten kaldıracağını söyledi. Özgürlüğün devletin sırlarını uluslararası yerlere vermek olmadığını öne süren Erdoğan, “Şimdi mahkeme kararları çıktı. Twitteri, hepsini kökten kaldıracağız. Bunun özgürlükle alakası yok. Özgürlük birinin mahremine girmek değildir. Özgürlük devletin sırlarını uluslararası yerlere vermek değildir. Bunu fırsat vermeyeceğiz. Süratle bu adımları atıyoruz.” dedi.
Partisinin Bursa Gökdere Meydanı’nda düzenlenen mitingde halka hitap eden Erdoğan alışılageldiği üzere yine Hizmet Hareketi’ne ağır hakaretler yöneltti. Siyasi çalışmasını Milli mücadeleye benzeten Erdoğan, “Osmanlı’yı kuran Bursa bugün İstiklal Mücadelesi’ne sahip çıkıyor.” dedi.
Daha öncede Bursa’da mitingler yaptığını ifade eden Erdoğan şöyle konuştu: “Bursa’da çok mitingler yaptım, ama bugün Bursa bambaşka. 44. mitingim ama 44’ü de adeta birbiri ile yarışıyor. Her geçen gün zirveye doğru tırmanıyoruz. 30 Mart bu işin zirvesi olacak inşallah. Türkiye oynanan oyunu görüyor. Türkiye tek yürek halinde meydanlara akıyor. Türkiye sandığa sahip çıkıyor, demokrasiye sahip çıkıyor, milli iradeye sahip çıkıyor. Benim irademi çalamazsın diyor, beni Pensilvanya’dan yönetemezsin diyor. Buna mili irade hırsızlığı denir diyor. Kapıları dolaşıyorlarmış ablalar. Öyle mi sizin eve geldiler mi? Ama bizim ablalar bambaşka. Bizim ablalarımızda beddua yok, bedduaya lanet duaya davet. Bizim abilerimiz de var. Abiler ne alemde. Sizin kapıları da çaldılar mı? Çaldıklarında verilecek cevap belli zaten.”
Mitinglerine Artvin ve Erzurum’da devam edeceğini anlatan Erdoğan, “81 vilayette 77 milyonla yürüyoruz. Biz mazlumlarla, mağdurlarla yürüyoruz. Başkasıyla yürüyenler belli. Siz bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadınız. Biz her zaman garip gruba ile yetimle öksüzle beraber olduk. Biz Şam’daki, Filistin’deki mazlumlarla yürüdük. Biz Batı Trakya Türk kardeşlerimizle yürüdük. Biz Şeyh Edebali’nin, Orhangazi’nin, Osmangazi’nin dualarını yanımıza alarak yürüdük. Sarıkamış, Çanakkale, Kurtuluş savaşı şehitlerinin ışığında yürüyoruz. Biz takiyyecilerin, yalancıların gücüyle yürüyen bir parti değiliz. Sahte alimlerin dizinin dibinde oturan sahtekarlarla birlikte yürüyen bir parti değiliz. Bize milletle yürüyoruz. İstikbale sadece milletle yürüyoruz.” diye konuştu.
AK Parti’ye yönelik saldırı yapıldığını savunan Erdoğan şöyle konuştu: “Aslında bu sadece AK Parti’ye yönelik saldırı değil, başbakana yönelik değil, doğrudan doğruya Türkiye’ye yapılıyor. Bu saldırı devlete yapılıyor. Bu saldırı milli güvenliğe yapılıyor. Bize ne diyorlar biliyor musun? Ekonominiz çok büyüdü diyorlar. Ülkenizin gücü çok arttı, ülkenizin itibari yükseldi, dünyadaki masumlara siz sahip çıkıyorsunuz diyorlar. Mısır diyorsunuz, Suriye, Filistin’e sahip çıkıyorsunuz diyorlar. Terör meselesini çözüm yoluna koydunuz, kanı durdurdunuz diyorlar. Yani diyorlar ki biz bundan rahatsızız, biz bunu hazmedemiyoruz diyorlar. Kusura bakmayın, bu saldırı büyük Türkiye’ye karşı olanların saldırısıdır. 30 Mart bu alçakça saldırıya milletçe dur diyeceğimiz bir saldırıdır. 30 Mart’ta ne diyeceğiz, biz buradayız diyeceğiz. Biz bu darbe girişimlerine, iftiralara montajlara geçir vermiyoruz diyeceğiz. Sizler kendi iradenizle kendi ülkenize sahip çıkacaksınız. Bursa sultanlar olduğu kadar alimlerin şehri, evliyaların şehri. Bursa gerçek evliyayı, gerçek gönül insanını bilir. Bursalı büyük bir zat Niyazi Mısri gerçek bir alimin nasıl olacağını çok güzel anlatıyor.”
Konuşmasında Fethullah Gülen Hocaefendi’ye yönelik ağır ithamlarda bulunan Erdoğan, şunları kaydetti: “Bir tek ceketim var deyip, şirketleri milyar dolarları yönetenler alim olmaz. Pencere kenarında yattım diyor, ananaslarla tespihlerle, rafinerilerle, tehditle şantajla meşgul olandan alim olmaz. İnsanların telefonlarını gizlice dinleyenden derviş olmaz, gönül insanı olmaz, hizmet insanı olmaz. Memleketine fitne sokandan, kardeşini kuyuya atandan, insanların mahremiyetini gözetenden münzevi olmaz. Spordan siyasete kadar, her türlü kili işe uğraşından, memleketin her işine burnunu sokandan alimde olmaz, muteber insan da olmaz. Bir başbakanı, bir bakanı dinleyemezsin, bakanlar kurulu kararı, şey mahkeme kararı ile dinleyemezsin. Devletin kurumlarını, güvenli hattı, başbakanlara verilen kriptolu telefonları dinleyecek kadar adiler alçaklar.”
‘TWİTİRLERİ KÖKTEN KALDIRACAĞIZ’
Uluslararası kurumların da komploların içinde olduğunu savunan Erdoğan, “Şimdi mahkeme kararları çıktı. Twitteri, hepsini kökten kaldıracağız. Bunun özgürlükle alakası yok. Özgürlük birinin mahremine girmek değildir. Özgürlük devletin sırlarını uluslararası yerlere vermek değildir. Bunu fırsat vermeyeceğiz. Süratle bu adımları atıyoruz. Ülkemizin birliği burada söz konusu. Ülkeme fitne sokmak isteyen, ister ulusan, olsun ister uluslar arası olsun karşısında Türkiye Cumhuriyeti devletini ve bizi bulacaktır. Hiç endişeniz olmasın. Bize verdiğiniz bu güç olmasa biz bu adımları atabilir miyiz? Siz bize bu gücü verdiniz, öyleyse bu adımları atacağız.” diye konuştu.
ERDOĞAN: BİRİNCİ PARTİ OLARAK ÇIKMAZSAK BEN GENEL BAŞKANLIĞI BIRAKIRIM
Fezlekelerin Meclis’teki görüşmelerini seçim sonrasına bırakmak istediklerini ancak bunun kabul görmediğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: “4 tane bakanla ilgili fezleke geldi. Seçimden sora bunu yapsak olmaz mı? Hepsi bir araya geldi, Pensilvanya, CHP, MHP, BDP. Meclis’in kapısını aşındırdılar. Oylama öncesinde zannettiler ki AK Parti’nin sayısı az. AK Parti 259 oyla derslerini verdi, gönderdi. Ama bunlar akıllanmaz, uslanmaz, haddini bilmez. Ancak bunlar Teyyo Pehlivan gibi, yenilmekten bıkmazlar. Niçin soruşturma önergesi vermiyorsunuz dediler. 4 arkadaşımız da biz aklanmak istiyoruz dediler ve Meclis başkanlığına önerge verdiler. Seçimden sonra bu adımı atacağız. CHP Genel Başkanı buraya gelmiş. Aldığım duyuma göre daha fazla kalabalık toplamış. Hangi mahallede. Yalanda çok mahirdir. Yalanlarını söylemiş gitmiş. Bursa’da ne dedi, söz veriyorum, namus sözü, Kemal Kılıçdaroğlu sözü dedi. Bu ne demek biliyor musunuz, Kemal Kılıçdaroğlu’nun namus sözü ne demek bir örnekle anlatayım. 2011 seçimlerinde bu CHP genel müdürü Bursa’da yerel bir televizyon kanalına çıktı. Yüzde 40 oy alamazsam istifa ederim dedi. Yüzde 26 aldı. Sözünü tuttu mu? Yine geldi sözler verdi, bursa Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözünün ne demek olduğunu çok iyi biliyor. Sonra çıkıp yalancıdan Başbakan olmaz diyor, bu doğru, söylediği tek doğru bu. 3 seçime girdik, üçünde de arkamızdan nal topluyorsun. Bu millet seni hiçbir zaman Başbakan yapmaz. Senden öncekileri de yapmadı zaten. Bu CHP’yi benim halkım çok iyi tanır. Akşam TRT’de söyledim, gene söylüyorum, eğer biz bu seçimden birinci parti olarak çıkmazsak ben Genel Başkanlığı bırakırım. Ancak Kılıçdaroğlu birinci parti olamazsa bırakır mı? O zaman bu CHP’ye gönül veren kardeşlerim, kendisini birinci parti yapamayacak bu partinin arkasından gidiyor. Bahçeliye gönül verenler niye bunun arkasından gider. Bildim bileli genel başkan. Bunların olduğu yerde hizmet yok.”
BAŞBAKAN’DAN CHP’YE DE HAŞHAŞİ BENZETMESİ
Başbakan Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: “Ben buradan Pensilvanya’ya bir şeyi hatırlatmak istiyorum. Bu CHP tarihi boyunca dindarlara zulmetmiş. Bursa’da camileri kapatmış, yıkmış, türbeleri tahrip etmiş. Ben birilerine Haşhaşi dedim, ama bu CHP’de Haşhaşi. Aynı yerde buluşuyorlar. Ortak paydaları o. CHP Kur’an-ı toplatan, yasaklatan değil mi? Ezanı Türkçe okutan değil mi, tarihi boynuca başörtüsüne zulmetmedi mi? Sen dini sadece istismar edersin. İstanbul Üsküdar’a bir tane müftü müsveddesi koymuş, Üsküdar’a müftü gelecek diyor. Ne alakası var. Müftüden belediye başkanı olur mu? Olur tabi ama bunları istismar etme. Bediüzzaman Said-i Nursi’nin hem dirisine hem ölüsünü söz eden bu CHP’dir. Yakın zaman da CHP Pensilvanya’da ki örgüte en ağır hakaretleri yapmıştır. CHP milletvekilleri Van’da yapılan Bediüzzaman semineri hakkında suç duyurusunda bulundu. 8 Haziran 2011 de CHP Denizli ilçe başkanlığı Pensilvanya’daki şahsı kara bulut içinde gösteren karikatür yapıyor. 9 Ocak 2009 da CHP Genel Başkanı F tipi örgütlenmeden bahsediyor. 2005’de CHP paralel örgüt hakkında Meclis araştırması istiyor. MHP’nin de okyanus ötesi ile ilgili hakaretleri var. Bunlar unutuluyor, el ele veriyorlar, omuz omuza veriyorlar AK Parti’yi nasıl çökertiriz. Said Nursi’nin izinden gittiğini söyleyen Pensilvanya, CHP, MHP ve BDP ile birlik oluyor. Sokak eylemlerine, oldu bittilere meydanı bırakacak değiliz. Millet gerçekleri görüyor, Millet iradesine sahip çıkıyor.”