Rekabette eşitlik istiyorum… Ben de röportaj istiyorum!

23420628Ben ormanda yürüyordum.

Telefon çaldı.
“Ayşe Hanım siz misiniz?”
“Evet” dedim.

Telefondaki ses, “Rekabette eşitlik istiyorum. Röportaj istiyorum!” dedi.

Biraz da esprili bir tonda söyledi.
“Pardon kiminle görüşüyorum?” dedim.

“Ankara MHP Belediye Başkan adayı Mevlüt Karakaya” dedi.

Ha işte o zaman gülmeye başladım.
Hayatta en sevdiğim şey, bu kadar direkt ilişki.
Kafandaki neyse söyle, canımı ye!

Pazar günü, “Ankara’da başkanlık savaşı” başlığıyla Melih Gökçek ve Mansur Yavaş’la röportaj yaptım. Çünkü öne çıkan iki parti AK Parti ve CHP, anketler de böyle söylüyor.

Ama MHP adayı Profesör Mevlüt Karakaya da, “Erken karar veriyorsunuz! Ben de varım o savaşta. Madem rekabet. O zaman eşitlik istiyorum” diyor.

Hak verdim.
Eve döndüm ve teybimi çalıştırdım…
Ankara’nın başkanlık yarışında kendinizi ne kadar şanslı görüyorsunuz?

Kendimi 30 Mart akşamının başkanı olarak görüyorum! Bu kadar açık ve net söylüyorum…

Oooo iyiymiş! Neyinize güveniyorsunuz?

Öncelikle Ankaralılara. Sonra kendime. Ben herkesten çok daha erken sahaya indim. 5 aydır çalışıyorum. Biliyorsunuz, akademisyenim. Ama bürokrat bir geçmişim var, genel müdürlük yaptım. 10 yıldır da siyasette üst düzey yöneticiyim. Şu anda MHP Genel Başkan Yardımcısıyım. Bütün bu tecrübelerime ve sahadan aldığım geri dönüşlere göre Ankaralılar, belediye başkanı olarak beni teveccüh ediyor.

Sahada ne yaptınız?

Bu 5 ay boyunca, toplantılar ve bireysel görüşmelerle 200 binin üzerinde insanla interaktif buluşmalar gerçekleştirdim. Projelerimi anlattım, onların sorularını cevapladım.

Peki sahaya inmiş olmak seçimi kazanmak için yeterli mi?

Elbette değil. Seçimi kazanmayı tek bir faktöre bağlamak mümkün değil. Konjonktür, algı, insanların ulaşabilme ve aday olarak aday olarak sizin niteliklerinizin önemi var. Bütün o parçalar bir araya gelince bize seçimi kazandıracak. Ben Ankara için yeni bir isimim, o yüzden sahaya erken çıkmamın bana faydası oldu. İnsanlara kendimi tanıttım. Ve sahaya çıktığım gün dedim ki, “Ey Ankaralılar! Ben gelmezsem, bilin Melih Gökçek gelecek!” Bunu da boş yere söylemedim, altı dolu…

Nasıl dolu?

Bakın Ankara seçmeni, “ideolojik oy” kullanıyor. Sayın Gökçek de bunu biliyor ve yönlendirmeye çalışıyor. Sayın Gökçek geçen seçimi sırf, “Ben olmazsam sol gelecek!” diye sağ kesimi harekete geçirip kazandı…

Eeeee?

Ankara’nın seçmenin yüzde 70’i sağ, yüzde 30’u sol. O yüzden de şöyle bir fikir ortaya: “CHP, sağdan bir adayı aday gösterirse, belki kazanabilir!” Bu söylemin arkasında da ben Melih Bey’in olduğuna inanıyorum. Melih Bey, özellikle solu yönlendirme konusunda Ankara’da pek mahirdir. Ankara’da siyaset farklı ilerler. Şimdi yapılmaya çalışılan şey, başkanlık savaşı, sanki Melih Gökçek’le Mansur Yavaş arasında yaşanıyormuş gibi göstermek. Oysa, çok samimi söylüyorum, gerçek böyle değil.

Sizce gerçek nedir?

Ben de kendimce bir anket yaptırdım, Ankaralı’ya sordum. Melih Gökçek mi, Mevlüt Karakaya mı? Mevlüt Karakaya çıkıyor. Mansur Yavaş mı, Melih Gökçek mi? O zaman Melih Gökçek çıkıyor. Yani Mansur Yavaş’ın varlığı Gökçek’in işine mi yarıyor.

Peki nasıl bir sonuç çıkıyor ortaya?

Valla ortada ilginç bir durum var, Melih Gökçek, yüzde 53 alırım diyor, Mansur Yavaş 51. Toplayınca yüzde 104 ediyor. Benim de dengesi tutturabilmek için eksi 4 almam gerekiyor! Bence iki adayın da öne sürdüğü oranlar gerçeği yansıtmıyor.

Sizin katkınız ne olacak? Hangi gerekçelere dayanarak bir sürpriz bekliyorsunuz?

Ben sadece akademisyen değilim. Yurt dışında Dünya Bankası projelerinde finans yöneticiliği yaptım. Sadece finans yöneticisi de değilim. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin genel müdürlüğünü ve yönetim kurulu başkanlığını yaptım. O zaman büyük şehir belediyesinden çok daha büyük bir bütçeyi yönettim. Hazine müsteşarlığı tarihinde ödülü layık görülen tek genel müdürdüm. Dolasıyla ben kaynak bulma ve finans yaratma konusunda tecrübeliyim…

İKİ ADAYDAN DAHA İYİYİM
Rakibim olan ki adaydan da daha iyi olduğumu düşünüyorum. İkisi de başarılı. Ama ben daha başarılı olduğumu iddia ediyorum. Ve daha çalışkanım…

MARJİNAL FAYDASI TÜKENMİŞTİR!

Melih Gökçek’in “marjinal faydası” tükenmiştir. Ekonomide kullanılan bir kavram bu. Yani bundan sonra Gökçek’in Ankara’ya vereceği bir şey yok. Olmadığı gibi zararı olacaktır. Seçilirse, yazık olacak Ankara’ya…

TEKRAR GÖKÇEK’İ SEÇTİRMESİNLER

“Gökçek gitsin ama sol da gelmesin” Ankaralının genel düşüncesidir. O yüzden oyların bana verilmesini gerekiyor. Tekrar Gökçek’i seçtirmesinler. Ankara’daki en büyük riski bu…

Ayşe ARMAN, Hürriyet

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.