Taksici temsilcileri İBB’nin taksi plakası tahsisine ilişkin yeni uygulamasını yargıya taşıyacak
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin, mevcut taksi plaka sahipleriyle ilgili inceleme yapacağını ve plaka satışında “Şoförlük Mesleği Geçim Kaynağı” şartı aranacağı şeklinde yeni uygulamalara başvurmasını taksici temsilcileri, yargıya taşıyacak.
İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyup Aksu, yaptığı açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) yaptıklarının hukuka aykırı olduğunu savunarak konuyu yargıya taşıyacaklarını söyledi.
Kanunda durumun açıkça ifade edildiğini belirten Aksu,”Şoförlükten geçimini sağlayan kişiler, taksi plakası alabilir. Burada hisseli veya ortaklı alamazlar diye bir ifade yok. Onun için yaptıkları uygun bir şey değil, kanuna aykırı, yargıya taşıyacağız. Burada sayın belediye başkanı kaos yaratmaya çalışıyor. Biz de bunu kabul etmiyoruz.” diye konuştu.
İBB’nin, Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) toplantısında 5 bin plakanın artışını yapamadığını hatırlatan Aksu, bunun için algı oluşturmaya çalıştığını öne sürdü.
“Belediyelerin de taksi işletmeciliği yapması kanuna aykırıdır”
Yeni Nesil Taksiciler Kooperatifi Başkanı Kıyasettin Telli ise İmamoğlu’nun seçim zamanında kendilerini ziyaret ettiğinde, tarife, korsan taksi gibi bir takım hukuk dışı sorunların ortak masa kurularak çözüleceğini söylediğine dikkati çekti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da kendilerini ziyaret ettiğinde, “Sizin bedel ve alım satım vergisi ödeyerek aldığınız bu ticari plakalarınız, sizin emeklilik garantiniz. Muhatabınız devletse devlet, belediyeyse belediye. Bunlara karşı muhakkak bu plakanızı koruyun arkadaşlar” diye telkinde bulunduğunu anlatan Telli, İmamoğlu’nun da başka bir ziyaretinde, UKOME toplantısında STK temsilcilerine yetki verileceğini söylediğini ama buna rağmen kendisi bir kooperatif başkanı olduğu halde İmamoğlu’nun talimatıyla 1,5 senedir UKOME toplantısına alınmadığını kaydetti.
İmamoğlu’nun 81 ilde bir örneği olmayan belediyelerin taksi işletmesi uygulamasını yapmak istediğini ifade eden Telli, “Bizim nasıl vatandaş olarak herhangi bir otobüs alıp İETT hattında ücretli yolcu taşımacılığı yapmamız kanuna aykırı ise belediyelerin de taksi işletmeciliği yapması kanuna aykırıdır.” dedi.
“İmamoğlu, hemen taksi konusunu gündeme getiriyor”
“Su zammı, Dolmabahçe-Levazım Tüneli ve otobüslerin arızalanması gibi konular gündeme geldiğinde İmamoğlu, hemen taksi konusunu gündeme getiriyor. Taksiciler, İmamoğlu’nun başarısızlıklarını örtecek bir esnaf grubu değil” diyen Telli, şöyle devam etti:
“Biz bu plakaları, Ekrem İmamoğlu’nun daire sattığı emlak ofisinden almadık. Devletimizden aldık. Alırken de her taksi plakası sahibi, bugün yaklaşık 100 bin lira civarında alın satım vergisi öder. Burada Sayın İmamoğlu, sorunun kaynağı olarak nasıl plaka sahiplerini görüyor? Oysa taksiler veya plakalar, ticari araç ve ekipmandır. Hiç yolcuya sıkıntı verebilecek bir soruna neden olmamaktadır. Sorunun kaynağı ise şofördedir. Şoföre de taksi kullanma kartını veren Sayın Ekrem İmamoğlu’dur. Bizim yönergemizde var olan zorunlu eğitimleri, 2,5 yıldır kasten durduran, sektörümüzün kötü olmasına gayret gösteren Sayın Ekrem İmamoğlu’dur. Bizim yönergemizde bulunan 17’inci madde kısaca, ‘Eğer bir taksi şoförü (yolcudan) fazla ücret alırsa taksimetreyi de açmazsa veya yolcuya başka türlü bir sıkıntı verirse ben belediye olarak onun şoför kartını süresiz iptal ederim’ diyor. Demek ki Sayın İmamoğlu isterse bu kötü kişilerin, şoför kartını iptal etse bu kişiler bizim sektörümüzde barınamayacak.”
İmamoğlu’nun bugün itibarıyla taksi plaka tahsis belgelerine kısıtlama ve sınırlandırma getirdiğini söylediğini aktaran Telli, “Aynı şeyi minibüs odalarına da yaptı mı yapmadı mı merak ediyoruz. Çünkü minibüs sahibi olmak da bizim taksicilerin sahip olduğu 10553 sayılı Bakanlar Kurulu çerçevesinde yasal alanda hayata geçmektedir. Burada sırf taksicilere bir mobbing uygulayan veya bir zulüm politikası uygulayan bir belediye başkanıyla karşı karşıyayız.” diye konuştu.
Yurt: Konuyu kesinlikle yargıya taşıyacağız
İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkan Vekili Veli Yurt ise oda binasında düzenlediği basın toplantısında, İBB’nin şoförlük belgesi şartı ile yeni bir kuralla dönem başlatmak istediğini hatırlattı.
Türkiye’de ticari taksilerin 10553 sayılı “Ticari Plakaların verilmesine uyulacak usul ve esaslar hakkında karar” ismiyle anılan Bakanlar Kurulu kararına göre tesis edildiğini anımsatan Yurt, ilgili kararın hala yürürlükte olduğunu ve pek çok ticari plakanın da temel hakkını oluşturduğunu anlattı.
Yurt, taksici esnafının plakalarını 10553 sayılı Bakanlar Kurulu kararına göre aldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Alırken de devlet bize ihale yolu ile parası ile sattı ve biz de satın aldık. Bu karar yeni bir karar değil 1986 yılında alınan bir karar. 10553 saylı Bakan Kurulu kararında ortaklı olamaz veya satılamaz şartı olmadığı halde İBB Başkanın böyle bir açıklama yapması 10553 sayılı Bakanlar Kurulu kararına da aykırı. İBB yeni bir taksi sistemi getireceğini açıkladı. Geçim kaynağı şoförlük olmayan kişilere taksi plakası satılamayacak. Mevcut taksi plakası sahiplerinin geçim kaynağı incelenecek, koşulları taşımayanların plakası askıya alınacak. Hissedarlık sona erecek, ticari plakaların tek sahibi olacak.”
Karar alınırken kendilerine danışılmadığını ifade eden Yurt, “Daha önce de taksi plaka sayısı ile ilgili bize danışılmadan bir karar alınmıştı. Biz 17 bin 395 taksi, 52 bin şoför, dolayısıyla 300 bin kişilik aileyiz. Biz, İBB Başkanı İmamoğlu göreve geldiği günden bugüne kadar, sektörümüzde bir rahatlama, düzelme hissetmeyi bırakın, ekonomik zorluklara mücadele ederken, bir yandan da pandeminin de etkisi ile sektör evine ekmek götürme derdine düşmüşken, bize danışılmadan alınan bu kararların kime neye hizmet edeceğini anlamakta zorlanıyoruz. Artık tamamen sektörümüzü düzeltmek yerine, yıpratmak istediklerinden eminiz.” şeklinde konuştu.
Yurt, sektördeki taksi plaka sahiplerinin her şeye rağmen bu işi bir girişim olarak gördüğünü ve birçoğunun 3 şoförü istihdam ettiğini anlatarak, şunları kaydetti:
“Yine sektörümüzde taksi plaka sahipliğini yatırım olarak gören ve gurbette kazandığını ülkemize yatıran, her ay vergisini ülkemize ödeyen üyelerimiz de bulunuyor. Sektörümüz her anlamda yatırım çekmeyi sürdürürken 2 yıldır bu zorluklarla mücadele ediyor olmamız, bunu bir de zor ekonomik şartlar altında yürütüyor olmamız, belediye tarafından empati ile karşılanır sanıyorduk ancak her aldıkları kararla tam aksine bizi yıpratmak için planlar yaptıklarını görüyoruz. Taksiyi plaka sahibinin sürmesi gerektiği şartını uygulamak isterlerse 15 bine yakın şoför arkadaşımızın işsiz kalacağı aşikardır. Bunu da özellikle vurgulamak istiyorum. Biz her zaman, gelin birlikte sektörümüzün sorunlarına çözüm arayalım, tartışalım diyoruz. Üniversitelere geniş kapsamlı araştırmalar yaptırıyoruz. Ancak İBB bizi dinlememekte ısrar ediyor. Bunu üzülerek izlemeye devam ediyoruz. İBB bu karardan vazgeçmez ise konuyu kesinlikle yargıya taşıyacağız.”