Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Altay: Sema töreni ruhuna uygun yapılmalı
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Altay, “Üzerine Mevlevi kıyafeti geçiren herkesin uygunsuz mekan ve ortamlarda sema yaptığını zannetmesi Mevlana’nın ruhunu incitmekten başka bir şey ifade etmiyor” dedi.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Mevlana Müzesi‘nde yaptığı açıklamada, Hazreti Mevlana’nın 747. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Programı‘nın bu yıl yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında seyircisiz yapılması nedeniyle buruk geçtiğini, bu yılki etkinliklerin “gönülden gönüle” olduğunu anımsattı.
Altay, Sema Ayin-i Şerifi‘nin tasavvufta bir cezbe halini ifade ettiğini, Allah’a ulaşma özlemi içindeki sufinin dünya hayatından sıyrılarak kendinden ve her şeyden geçme anı olarak tanımlandığını anlattı.
UNESCO İnsanlığın Sözlü ve Somut Olmayan Kültürel Mirası Başyapıtları Programı çerçevesinde 2005’te “başyapıt” olarak ilan edilen Mevlevi Sema Töreni’nin, 2008’de UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi’ne Türkiye adına kaydettirilerek tüm dünyaya tanıtıldığını vurgulayan Altay, şöyle devam etti:
“UNESCO tarafından 2007 yılı ‘Mevlana Celaleddin Rumi’nin 800. Doğum Yıldönümü’ olarak ilan edilmiş, Türkiye’de ve dünyada yıl boyunca Mevlana ve Mevlevilikle ilgili pek çok etkinlik düzenlenmiş ve sema töreni icra edilmiştir. Mevlevi Sema Töreni’nin özünü kaybetmeden gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından 2008 yılında ‘Mevlevilik-Sema Törenleri Hakkında Genelge’ yayımlanmıştır. Bu genelgeye göre, sema töreni, mutlaka bu kültürün doğru olarak aktarılabileceği, tanıtılabileceği mekanlarda ve gerekli şartların sağlandığı ortamlarda, gelenekten gelen ve semanın ayrılmaz bir parçası olan Mevlevi müziği eserleri eşliğinde yapılmalıdır. Programlara katılan semazen ve müzisyenler gereken teknik ve müzikal yeterliliğe sahip olmalı, program esnasında bir kültürel tanıtımın yanı sıra ‘aşkın ve tasavvufi özelliklere sahip bir uygulama’ yaptıklarının bilinci içinde ciddiyetle hareket etmelidir.”
“Sema törenlerinin bir şov olarak yapılmasından kaynaklı sıkıntılarla karşılaşıyoruz”
Altay, her yıl sema törenlerinin aslına uygun olarak değil de bir şov olarak yapılmasından kaynaklı sıkıntılarla karşılaştıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Biz, artık her sene bunları tartışmak yerine Hazreti Mevlana’nın öğretilerinin konuşulmasını, şekilden öze yükselen bir bilinç oluşumunu arzu ediyoruz. Her zaman Mevlana hoşgörüsü ile hareket etsek de mevzu Hazreti Mevlana ve temsil ettiği ruh olunca tahammülümüz ve sınırlarımız zorlanıyor. Üzerine Mevlevi kıyafeti geçiren herkesin uygunsuz mekan ve ortamlarda sema yaptığını zannetmesi Mevlana’nın ruhunu incitmekten başka bir şey ifade etmiyor. Bırakalım anlam derinliklerini, şekli olanın bile dejenere edildiğine şahit oluyoruz. Sema Ayin-i Şerifi aslına uygun olarak doğru mekanlarda her zaman yapılabilir. Bunu daha geniş kitlelerin tanımasını hepimiz arzu ederiz. Mevleviliğe bağlı kültürün ve özellikle sema töreninin korunarak yaşatılmasının yolu, bu geleneğin teknik ve içsel mükemmelliğini ve özgünlüğünü bozmadan gelecek nesillere aktarılabilmesinden ve doğru tanıtımından geçer.”
Altay, Hazreti Mevlana’yı anmak için yapılan faaliyetlerin de folklorik bir gösteri olarak değil, bu ruh köküne uygun olarak yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Mevlana Konya’dır, Konya Mevlana’dır. Sema Ayin-i Şerifi bizlere emanet bırakılmış büyük bir değerdir ve yüzyıllardır aslıyla yaşatıldığı gibi bundan sonra da yaşatılmaya devam edecektir. Bu kültürü dejenere etmeye çalışanlara bugüne kadar asla fırsat vermedik, bundan sonra da fırsat vermeyeceğiz. Hazreti Mevlana’nın aziz hatırasını ve temsil ettiği ruhu dosdoğru şekilde gelecek nesillere aktarmayı sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Her yıl Şeb-i Arus’u kutlamalıyız”
Hz. Mevlana’nın 22. kuşaktan torunu Esin Çelebi Bayru ise Hazreti Mevlana’nın ölüm gecesini “Şeb-i Arus” yani “Düğün Gecesi” olarak tanımladığını ifade ederek, “Mevlana’nın ölümünü kutladık. Allah’a en büyük sevgiliye kavuştuğu gün o gün. Biz her yıl bu günü kutlamalıyız.” dedi.
Bayru, Sema töreninin bir Mevlevi geleneği olduğunu vurgulayarak, “Uluslararası Mevlana Vakfı olarak bu kültürümüze, ailemizden bize kalan bu mirasımıza sahip çıkmaya gayret ettik. Sema ve Mevlevi Müziği’nin koruma altına alınması projesi hazırladık. Bu projemiz İnsanlığın Sözel Kültür Mirası Başyapıtı seçildi. İnşallah, vakfın da içinde olduğu bir heyet kurulur ve bu heyet aracılığıyla hep birlikte hem Hazreti Mevlana’ya hem de Mevleviliğin ritüellerine sahip çıkarız.” şeklinde konuştu.