Partimize saldıranlar PKK tetikçileri midir?
MHP lideri Devlet Bahçeli, grup toplantısında gündemdeki konuları ve İstanbul Esenyurt’ta MHP bürosuna düzenlenen saldırıyı değerlendirdi.
Devlet Bahçeli Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) Esenyurt’taki binasına yapılan saldırıda hayatını kaybeden Cengiz Akyıldız için hükümete ve medyaya sert sözlerle yüklendi.
Partisinin seçim bürosuna yönelik saldırıya değinen Bahçeli, ”Hükümet Sözcüsü, gözaltındaki şüpheliler için belli bir yerlere mensubiyetleri var demekle neyi kastetmektedir? Bu şahsiyetler nereye mensuplardır? Bunlar PKK’nın tetikçileri midir?” diye sordu.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.
İşte Bahçeli’nin konuşmasından önemli satırbaşları:
‘HEVESLERİNİ KURSAKLARINDA BIRAKACAĞIZ’
Başbakan analar ağlamasın dedikçe bu şerefsizler namluya mermi yerleştirmiştir. Ey sayın Erdoğan katillerin rehberi olmayı inatla sürdürürsen, PKK’yı dağda aramaya gerek kalmayacaktır. Esenyurt’ta bizi yaralayan saldırı son günlerdeki en kritik vakadır. Malum çevreler çırpınmaktadır. Bekliyor ki millet birbirine düşsün. İstiyorlar ki MHP sokağa insin, yanlış görünsün. Rüşvet ve yolsuzluk gündeminin buharlaştırılması amaçlanıyor. Heveslerini kursaklarında bırakacağız. Zor da olsa dayanacağız için için ağlayarak acizlere kapalı duracağız. Hukukun sınırlarından taşmaycağız. Hesap soracaksak iktidara gelerek bunu yapacağız. Sandık oyuyla alacaklarımızın alayını tahsil edeceğiz. Sağduyulu ve aklı selim biçimde devam edeceğiz. Nifak meraklılarına şans tanımayacağız.
Bu muamma Başbakan ve hükümeti tarafından izah edilmelidir. Cengizimizin kanına giren insan görünümlü iblislere hala boğun eğilecek midir?
İçişleri Bakanı Sayın Efkan Ala’nın konunun üzerine ciddiyetle eğileceklerini söylemesi bizim açımızdan olumlu bir tavırdır. Dün Hükümet Sözcüsü Başbakan Yardımcısının yaptığı açıklamalar esasen gözaltına alınanların saldırıyı gerçekleştiren caniler olduğuna atıf yapmıştır. Ne var ki bu hükümet üyesinin Bakanlar Kurulu Toplantısı’ndan sonraki beyanları maksadını aşan değerlendirmelerle doludur.
Gözaltına alınan zanlıları tarif ederken; “bir tanesi 97 doğumlu. Bir ailenin fertleri. Belli bir yerlere mensubiyetleri var. Protesto amacıyla ortaya çıkmışlar. Ama silaha sarılmışlar” ifadesini kullanmıştır. Anlaşılan hükümet emniyette sorgusu devam eden kişilerin suçlu olduğu sonucuna varmıştır. Bu nasıl bir ailedir ki, koskoca bir teşkilata, Türk siyasetinin 45 yıllık çınarına pervasızca saldırabilmektedir?
‘PKK’NIN TETİKÇİLERİ MİDİR?’
Hükümet Sözcüsü, gözaltında bulunan şüphelilerden bahsederken belli bir yerlere mensubiyetleri var demekle neyi kast etmektedir? Bu şahıslar nereye mensuptur? Bunlar derin AKP’nin paramiliter unsurları mıdır, yoksa PKK’nın tetikçileri midir?
CENGİZ AKYILDIZ BASIN ŞEHİDİDİR
Yandaş ve korkak basın Esenyurt haberlerinde doğrulara ket vurmuştur. Merhum şehidimizin adı Hrant Dink değil, ülkücü Cengiz Akyıldız’dır. Merhum şehidimiz kandilden sızmamış vatan evlatlarına silah doğultmamıştır. Alayı birden Ermeni olanlar, PKK olanlar hepten tükenmiş, iflas etmiştir. Milletimizin vergileriyle ayakta duran TRT Başbakan’ın eğrelti duruşu yolunda gitmiş, bize yavru muhalefet demiştir. Güdümlü medya organları tetikçi internet siteleri MHP’yi karşıt görüş olarak almaktan zevk mi almaktadır. Partimizi karalayan küstahlar bu densizliği ne zaman bırakacaklar? Cengiz Akyıldız aynı zamanda basın şehididir. Haberlerde yanlı davranmak basın etiğinin en önemli uzvudur.
‘YAZIKLAR OLSUN’
Türkiye’yi bunların eline düşüren Başbakan ve hükümetine yazıklar olsun. Suistimallere göz yuman bu hükümet mülümanlara karşı şiddeti teşvik etmektedir. AKP’nin dışişleri bakanının Myanmara yaptığı ziyaret herhangi bi sornuç doğurmamıştır. Bir diğer üzüntümüzde Çindeki Uygur Türklerden gelen acı haberlerdir. Dervişin fikri neyse zikri de odur sözü boşuna söylenmemiştir. İhvan, Mursi, Rabia, Esad, Kırmızı oda, papaz cübbesi, beyaz saray, bush, açılım, Kürdistan, süreç, ihanet, pazarlık, paralele, oslo, istismar, 7 şubat, yalan, 17 aralık sözlerinden birini çözme Başkanın kimliğini ifşa etmeye yetmektedir. Bu 27 ismi çözen başbakanın şeceresini çıkaracaktır. Erdoğan, siyasetin çizgi roman kahramanıdır.
SURİYE KRİZİ
Suriye rejiminin işlediği suçlarının soruşturulması BM kararıyla olabilir. Cenevre sürecinin önemi daha da artmaktadır. Sınırlarımızda terör lobilerine verilen destekler milli gururumuz için utanç nedenidir. Başbakan ve hükümeti Suriyenin derdine düşerken sınırlarında PKK PYD sınırlarımızda özerklik ilan etmiştir. Sözde özerklik kararına karşı hükümetin bir çıkışı görülmemiştir. Erdoğan bu özerkliğe onay mı vermiştir? Bu konu önemlidir. İmralı canisine rüşvet mi vermektedir? Bu sorulara cevap verilmeli şüphelerimiz derhal giderilmelidir.
DOLARDAKİ YÜKSELİŞ
Türkiye ekonomisi çatırdamaktadır. Başbakan Erdoğan dövizdeki ateşi düşürmek için faiz kartını kullanacaktır. Bankalardaki milyon dolarları 17 Aralıktan beri neredeyse ikiye katlanmıştır. Hükümetin faiz lobisinin kucağına göre göre düştüğünü kimse inkar edememektedir. Başbakan Erdoğan ananas türünden TUSKON’a saldırmaktadır. Başbakan’ın TUSKON’a saldırması tam bir kendini bilmezliktir. TÜSİAD’a da vatan hainliğini layık görmektedir. Meydan savaşına tutuşmak hükümete de yaramayacaktır. Başbakan Erdoğan iş dünyasını da karşısına almıştır. Ne olmuştur da TUSKON ananasçı olarak hakir görülmektedir? Hükümetin ekonomi cepheleri bozgun yerken diğer cepheleri de bundan farksızdır.
“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN KOMİSYON ÖNERİSİ ÇOK ANLAMSIZDIR”
HSYK yasa tasarısını değerlendiren Bahçeli, şunlara değindi;
“Başbakan Erdoğan Brüksel ziyaretinde aldığı talimatlar gereğince HSYK konusunda frene basmış, kanun teklifinin Adalet Akademisiyle ilgili ilk 22 madde dışındaki kısımları askıya almıştır. Anlaşılan Sayın Gül’de bu konuda engelleyici olmuş, hükümeti hizaya sokmuştur. Diğer yandan HSYK konusunda TBMM Başkanı’nın Anayasa değişikliği için komisyon önerisi getirmesi hem yersiz hem de çok anlamsızdır. Sayın Çiçek daha birkaç ay önce Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndan bir şey çıkmaz diyerek görevini bırakan kişi değil midir? HSYK’yı RTÜK’e çevirme arayışında olanlar her şeyden bu kurumu arpalığa ve bütünüyle hakimiyet altına almaya çalışan siyaset hokkabazlarıdır. Göreve geldiğinden itibaren kısa süre içinde hakkında fezlekeler düzenlenen, İzmir Cumhuriyet Başsavcısına bacanakların da içinde bulunduğu bir soruşturmayla ilgili talimat vermeye cüret eden bu Adalet Bakanıyla mı yargı tarafsız ve bağımsız olacaktır? Kendisiyle ve evladıyla ilgili iddiaları savuşturmak niyetiyle hukuk cinayeti işlemeye kadar işi götüren Recep Tayyip Erdoğan’la mı HSYK örgüt diye tarif edilen ellerden kurtulacaktır? Meclis Genel Kurulu’nda tekmelerle, yumruklarla muhalefeti sindirmeye çalışan bir iktidar mı adalete ve yargıya güveni artıracaktır? Başbakan ve hükümeti yargıdan kaçmak için her şeyi denemektedir. Altın kaçakçılarını korumak için yasa çıkaracak kadar pervasızlaşanlar bu ülkenin bir numaralı sorunu, yegâne musibetidir.”