Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi açıldı
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, “Beyoğlu Kültür Yolu Projesi” kapsamında hizmete sunulan Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nin açılışını yaptı ve Devrim Erbil’in İstanbul temalı resim sergisini gezdi.
Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, düzenlenen törenle hizmete açıldı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla “Beyoğlu Kültür Yolu Projesi” kapsamında gerçekleştirilen açılış programı, İstanbul Devlet Modern Folk Müzik Topluluğu’nun müzik dinletisi ve projeyi anlatan filmin izlenmesiyle başladı.
Bakan Mehmet Nuri Ersoy, dünyanın çok önemli bir süreçten geçtiğini ve özellikle mart ayı itibarıyla salgının Türkiye’yi de etkisi altına aldığını hatırlatarak, “Cumhurbaşkanımızın önderliğinde gerek Sağlık Bakanlığı gerek Bilim Kurulumuzun doğru ve aktif çalışmasıyla inşallah salgının sonuna doğru gelmiş bulunuyoruz. Bundan sonra hızlı bir şekilde Türkiye’nin ve tüm dünyanın ihtiyacı olan normalleşme sürecine de geçmiş bulunuyoruz.” dedi.
Normalleşme sürecinin başlangıcını kültürde de normalleşme açısından örnek olan bir açılışla gerçekleştirdikleri için mutlu olduğunu ifade eden Ersoy, şunları kaydetti:
“Galataport’un nisan ayında açılması gerekiyordu ama maalesef gemilerin bu salgın sürecinde olumsuz etkilenmesi sebebiyle açılış ertelendi. Galataport ve Atatürk Kültür Merkezi projeleriyle birlikte biz Kültür ve Turizm Bakanlığında, Bakan Yardımcılarımızla birlikte projeyi daha da etkin hale getirmek, hem Beyoğlu’na ve İstanbul’a hem de kültür ve turizme faydalı olmak için güzel bir çalışma yapalım dedik ve Beyoğlu Kültür Yolu Projesi’ni tasarladık.”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin, her zaman hızlı olmayı gerektirdiğini vurgulayan Ersoy, “Atandığımız zaman Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bize ‘Her zaman hızlı olacaksınız, güzel projeler geliştireceksiniz ama hızlı bir şekilde sonuçlandıracaksınız” demişti. Yılbaşından önce bu projeyi tasarladık ve çok hızlı bir şekilde hayata geçirdik.” değerlendirmesini yaptı.
“Galataport, İstanbul’un yeni çekim merkezi olacak”
Dünyanın birçok yerindeki cruise portları gördüğünü ve Türkiye’nin 20203 turizm hedefleri kapsamında cruise port üst yöneticileriyle bir dizi toplantılar yaptığını belirten Ersoy, “Galataport İstanbul’a gelmemiz için başı başına bir sebeptir diyorlar. Galataportun cruise dışında bir özelliği de etkinlik alanları. Sadece yabancı gemilere hitap etmiyor, İstanbul’un yeni çekim merkezi olacak birçok aktiviteyi de etkinlik alanında içinde bulunduruyor.” ifadesini kullandı.
Projenin Galataport ile başladığını belirten Ersoy, hem yerli hem yabancı turist profilini çeken bu cazibe noktasının bir zamanlar İstanbul’un en popüler merkezlerinden biri olan Beyoğlu’na aktarılması amacıyla projeyi hayata geçirdiklerini anlattı.
Bakan Ersoy, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız’a teşekkür ederek, “Proje için en baştan itibaren bize her türlü desteği veriyorlar. Hem geliştirilmesinde hem yatırımların gerçekleşmesinde bakanlık ve belediyeler el ele verdiği zaman da çok güzel projeler ve çok hızlı sonuçlar çıkıyor.” dedi.
“Galata Kulesi’ni 15 Eylül’de hizmete alacağız”
Proje kapsamında Galataport’taki cazibe alanının aslında bir Ceneviz yangın kulesi olan Galata Kulesi’yle birleştirildiği bilgisini paylaşan Ersoy, şunları kaydetti:
“Galata Kulesi’ne, İstanbul’un cazibe noktalarına, kültür ve arkeolojik değerlerine çok güzel bir şekilde hakim olduğunuz noktalardan biri. Biz Galata Kulesi’nde de bu hafta itibarıyla projeyi tamamladık. Haziran sonuna kadar restorasyon ihalesini tamamlıyoruz çok kısa bir sürede çok hızlı bir şekilde 15 Eylül’de Galata Kulesi’ni hizmete alacağız.
Galata Kulesi’nin içeriğini değiştiriyoruz. Sadece bir kule olmayacak, içinde kafeterya, restoran, mutfaklar, çalışma ofisleri bulunuyor. Galata Kulesi’nin özüyle bağdaşmayan bütün bu aktivite alanlarını dışarıya çıkarıyoruz. Galata kulesinden gözlemlediğiniz bütün o cazibe noktalarının içeride bütün detaylarını göreceğiniz, teknolojinin çok iyi kullanıldığı dijitalin ağırlıklı kullanıldığı bir müze haline getireceğiz.
Galata Kulesi, Galataport cazibesiyle turistleri yukarı çekecek yine oradan gözlemledikleri İstanbul’un diğer cazibe noktalarına tanıtarak onları yönlendirecek. Galata Kulesine biraz havadan bakarsanız doğal ve tarihi bir dairesi vardır. Yolun ortasında aykırı bir bina var, onunla ilgili de hukuki süreci başlattık meydanda gerekli kamulaştırmaları yapıp Ceneviz meydanına eski özelliğini katacağız. Tatlı bir yokuş var o yokuşu da doğal bir amfi şeklinde düzenleyip kültür aktiviteleri merkezi haline getireceğiz. Orası da bir kültür meydanı haline gelecek.”
“Buraları avucumun içi gibi biliyorum”
Hemen yanındaki Alman Lisesi’nden mezunu olduğu için eskiden Beyoğlu Evlendirme Dairesi olan ve şimdi Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi olarak açılışı yapılan binanın da bulunduğu bölgeyi çok iyi bildiğini dile getiren Ersoy, “Bu projeyi Bakan Yardımcılarımızla ve Belediye Başkanımızla birlikte geliştirmemiz çok daha kolay oldu. Buraları avucumun içi gibi biliyorum.” diye konuştu.
Bakan Ersoy, “Tünel Meydanı biliyorsunuz çok güzel zaten bir şekilde düzenlenmişti. Narmanlı İş Merkezi de güzel bir aktivite alanı haline geldi, çok güzel restore edildi. Atlas Pasajı ve Sinemasıyla ilgili çok yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Pandemi sebebiyle biraz gecikmelerimiz oldu ama eylül sonuna kadar buradaki renovasyon çalışmamızı bitiriyoruz. Türkiye’nin ilk sinema müzesini eylül ayı itibariyle hizmete açıyoruz.” ifadesini kullandı.
Eylül sonu itibarıyla artık Türk sinemasının galalarının Atlas Sinemasında gerçekleştirilebileceğini belirten Ersoy, “İçinde çok amaçlı bir salonumuz var, hem galalar için fuaye alanı olarak çok güzel bir alan yarattık hem de gala sonrası çok amaçlı kullanacak bir salon yarattık. Bu salonu da özellikle özel dairelere veya kültür sanat aktiviteleri için özel sektör temsilcilerimize kullandıracağız. Yani sanatın sadece devlet eliyle yapılmasını değil, özel girişimciler tarafından da yapılmasını, sanatçılar tarafından yapılan aktiviteleri Bakanlık olarak bundan sonra destekleyeceğiz.” dedi.
“Mısır Apartmanı’nı, Mehmet Akif Müze Evi haline getiriyoruz”
Beyoğlu Kültür Yolu Projesi güzergahında yer alan Casa Garibaldi binası Emek Sineması gibi mekanlarda devam eden çalışmalara değinen Ersoy, “Mısır Apartmanı çok değerli şairimiz, İstiklal Marşı’nın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un son dönemini geçirdiği ve vefat ettiği daireyi, Mehmet Akif Ersoy Müze Evi haline getiriyoruz. İnşallah 27 Aralık’ta vefat ettiği günde açılışını gerçekleştireceğiz. Devam ettiğiniz zaman ve Fransız Kültür Merkezi ve sonrasında Taksim Camisi, Vakıflar Genel Müdürlüğümüz tarafından çok değerli bir bağışçımız tarafından gerçekleştiriliyor. Orası sadece bir cami değil, arkasında çok güzel bir kültür merkezi özellikle İslam eserlerinin de sergilendiği bir kültür merkezi haline gelecek.” diye konuştu.
Atatürk Kültür Merkezi’nin inşaatına da hızlı bir şekilde devam edildiğini aktaran Ersoy, şöyle devam etti:
“Kaba inşaatı geçen hafta tamamlandı. Şimdi hızla iç yapılanması gerçekleştiriliyor. Pandemi ve sokağa çıkma kısıtlamaları sebebiyle bazı gecikmeler olsa da hedefimiz yıl sonuna inşaatı tamamlamak. Çok yoğun bir şekilde özel izinler de alınarak çalışıldı bu projede. Atatürk Kültür Merkezi sadece bir kültür merkezi değil, içerisinde 2 salon var. Bir tane 2 bin 100 kişilik opera bale salonu çok amaçlı kullanılabilecek ve aynı zamanda güzel sanatlar bölümümüz tarafından kullanılacak çok amaçlı 800 kişilik bir salon daha var.
Orada bir de kültür sokağı oluşturduk. Projede bazı düzenlemeler yaptık. Yani Beyoğlu Kültür Yolu projesi Galataport’dan başlayarak Atatürk Kültür Merkezi’nin kültür sokağında son bulacak. İçinde müzesi, galerileri, kütüphanesi ve kafelerin, restoranların olduğu 24 saat yaşayacak bir kültür sokağı haline getiriyoruz ve projeyi tamamlıyoruz.”
Bakan Ersoy, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olan Beyoğlu’ndaki bütün kültürel ve tarihi yapıları değerlendirmek için projeler hazırladıklarının altını çizerek, “Amacımız Beyoğlu’nun yaptığımız bu yılki çalışmalarla 2021 yılı itibarıyla tekrar eski aktif kültür merkezi olduğu günlere dönmesi.” dedi.
“Burada galeri, sergi ve sanatçılara ev sahipliği yapacağız”
Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde de çok hızlı hareket ettiklerini 35 günlük kısa bir sürede restorasyonu tamamladıklarını aktaran Ersoy, şunları ekledi:
“Ben burada görev alan şantiye grubuna teşekkür etmek istiyorum. Çok güzel iş çıkardılar. Burada bizim 110 kişilik bir tiyatro salonumuz var. Yine yanılmıyorsam 97 kişilik bir cep sinemamız var. Burada gündüzleri çocuklar için çocuk filmleri sergilenecek. Akşamları da kısa metrajlı sanat filmlerine ağırlık vereceğiz. Çok amaçlı 140 metrekarelik bir salonumuz da var. Burada özellikle galerilere, sergilere, girişimcilere, sanatçılara ev sahipliği yapacağız. İki tane de ayrı küçük salonumuz var. İnşallah söz verdiğimiz gibi yıl sonuna kadar Galata Kültür Projesi’ni tamamlayacağız.”
“Bölgenin bugünlere gelmesinin zengin ve yakın tarihe ışık tutan bir boyutu da var”
İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz ise “İçinde bulunduğumuz ortam İstanbul’un hem yakın hem uzak tarihinde bir kültür havzası ve seçkin bir kültür iklimi olarak ortaya çıkmaktadır. Galata Mevlevihanesi geniş Osmanlı coğrafyasında Şeyh Galib’iyle Nâyi Osman Dede’siyle burada misafir olarak addettiğimiz İbrahim Müteferrika’sıyla Humbaracı Ahmet Paşasıyla uzun bir liste olarak sayabileceğimiz kültür sanat hayatında iz bırakan öncü isim ve mekanlarıyla sadece bugünün değil 16. 17. ve 18.yüzyılın Batı dünyasının da ilgisini ve hayranlığını çeken bir yüksek bir kültür sanat merkeziydi.” diye konuştu.
Bölgenin bugünlere gelmesinin zengin ve yakın tarihe ışık tutan bir boyutu da olduğunu ifade eden Yılmaz, “Üzerinde bulunduğumuz bu bölge zaten Galata Mevlevihanesi Vakfı’nın arazisidir. Bu bölge bu açılışımızla kültür sanat alanında hizmetine avdet edecek.” ifadesini kullandı.
Yılmaz, 1940’lı yıllarda evlendirme dairesi olarak ikame edilen binanın 1990’lı yıllarda Tarık Zafer Tunaya’nın ismini yaşatmak üzere bir kültür merkezine dönüştürüldüğünü kaydetti.
Van’ın Erciş ilçesinde geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un da Galata Mevlevihanesi ve Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nin bakanlık uhdesinde ihya edilmesi için girişimde bulunduğunu anımsatan Yılmaz, Dursun’u şükranla ve rahmetle anmak istediğini söyledi.
Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ise Beyoğlu’nun tarihten bu yana kültürün, sanatın ve turizmin bir merkezi olduğuna işaret ederek, belediye olarak Beyoğlu Kültür Yolu Projesi’ne her türlü desteği vermeye çalıştıklarını söyledi.
İstiklal Caddesi’nin aynı zamanda tarihte bütün medeniyetlerin ve kültürlerin kendilerini var ettikleri bir yer olduğunu aktaran Yıldız, “İstiklal Caddesi’nde farklı kültürlerin, yaşam tarzlarının, farklı medeniyetlerin, inançların kendilerini kah sanat eserleriyle kah mimari eserleriyle var ettiklerini görebiliyoruz. Kültürün ve sanatın Endülüs’te, Semerkant’ta, Buhara’da nasıl zirve yaptığını gördük ve şahit olduk. O büyük kültürün ve medeniyetin, farklı kültürleri, medeniyetleri de harmanlayarak Beyoğlu’nda var olduğunu, bundan sonra da var olacağını ifade etmek istiyorum.” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Bakan Ersoy, eşi Pervin Ersoy ve beraberindekiler kültür merkezinin açılışını yaparak, Devrim Erbil’in İstanbul temalı resim sergisini gezdi.
Açılış programında Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. İskender Pala’nın yanı sıra Yönetmen Mesut Uçakan, Yazar Beşir Ayvazoğlu ve gazeteci Ertuğrul Özkök’ün de arasında bulunduğu kültür ve sanat camiasından pek çok isim katıldı.