Şehirlerin çehresi değişiyor
TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı Tahir Akyürek, komisyonda bugün görüşülecek olan Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Akyürek, teklifin, aralarında İmar Kanunu’nda bulunduğu 10 kanunda değişiklik yaptığını, imar, iskan, idari yargılama usulü, gecekondu, yapı denetimi mevzuatlarında önemli değişikler içerdiğini bildirdi.
İmar Kanunu’nda değişiklik teklifi TBMM’de
Teklifle, parsel bazında imar tadilatının artık yapılamayacağını bildiren Akyürek, küçük alanlarda şahısların getirdiği imar değişiklik talepleri yerine, şahsı değil bölgeyi öncelikle ele alan, şehri, bölgeyi bir bütün düşünen, ada bazında imar tadilatının olacağını dile getirdi.
Akyürek, ferdi başvuruların dikkate alınmayacağını, mahalle, bölge, ada bazında plan bütünlüğünün sağlanacağını vurgulayarak, “Kamuoyundaki birtakım tartışmaları, şahıs lehine imar tadilatları yapıldığı gibi düşünceleri önlemiş olacak. Bölge bir bütün düşünülmüş olacak. İmar tadilatıyla eğer bir değer artışı ortaya çıkıyorsa bunun tamamen kamuya mal edilmesi, ilgili belediye, ilçe, büyükşehir belediyesi, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından bu değer artışının tahsili öngörülüyor. Bu çok önemli bir yenilik. Böylece herhangi bir tartışmanın, spekülasyonun önüne geçilmiş olacak. ” diye konuştu.
Yatay yapılaşmayı teşvik
Akyürek, teklifle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da zaman zaman gündeme getirdiği dikey yapılaşma yerine yatay yapılaşmanın teşvik edilmesine yönelik bir düzenleme gerçekleştirildiğini belirtti.
Şehirlerin bir çoğunda kat yüksekliklerinin yüksek olduğu imar alanlarının bulunduğuna işaret eden Akyürek, imar alanlarındaki hak sahiplerinin istediği kadar yükseklikte bina yapabildiğini, yükseklikte bir sınırlama olmadığını anımsattı.
Akyürek, orta nüfus yoğunluğundaki şehirlerde bile 15, 20, 25 katlı binaların ortaya çıkmaya başladığını, şehir siluetinin bozulmaya, ihtiyaç olmadığı halde yüksek katlı binaların ortaya çıkmaya başladığını dile getirdi.
Tahir Akyürek, imarda serbest yüksekliğin kaldırıldığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Belediyeler, şehirlerimiz hangi bölgede, ne kadar yükseklikte bina yapılabileceğini Temmuz 2021’e kadar tespit etmiş, imar planlarını tamamlamış olacak. Tamamlamazsa, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız doğrudan devreye girerek, masrafını da ilgili belediyeden, idareden alarak yapacak. Belediyelerimiz, meclislerinden hızlıca karar alacaklar. Böylece yatay yapılaşmanın, kanunla da teşvik edilmesi sağlanmış olacak. Bölgeye uymayan alanlarda rahatsız edici yüksekliklere ulaşan, bazı yerleşim yerlerinde 5-6 katlı binaların arasında birden 15 katlı iki tane bina çıkmış. Bu tip yapılaşma artık engellenmiş olacak. Bu da çok önemli bir yenilik.
Sadece mevzuat düzenlemeleri yetmez. Bir mantık geliştirmemiz gerekiyor. Bu mantıkta, başkasının haklarına saygı gösteren, imar haklarında şehre haksızlık yapmamaya gayret gösteren, yatay mimariyi teşvik eden anlayışla şehirlerimizin daha insani ve yaşanabilir şehirler olmasını sağlayan, mevzuatın tam uygulanmasıyla da bundan sonra kaçak yapıların yapılmadığı, yapı denetimi açısından da güvenli yapıların oluştuğu, daha mutlu, daha huzurlu, daha estetik, güzel şehirler oluşturmamız gerekiyor. Burada hepimize, vatandaşımıza, inşaat yapana, belediyelere, bütün kurum, kuruluşlara bu konuda sorumluluk düşüyor. “
Tabelalarla ilan
Ada bazında tadilat yapılan alanlarda, tadilat yapılan bölgede etkin bir duyuru sistemi uygulanacağını belirten Akyürek, muhtarlıklarda ve iletişim araçlarıyla ilan edilmesinin yeterli olmadığına, bunun yanı sıra tadilat yapılan bölgede ve alanda da tabelalarla halka ilan edileceğine dikkati çekti.
Akyürek, bugüne kadar bunun tam arzu edilen ölçüde yapılamadığını ifade ederek, “Bir bölgede imar plan tadilatı yapılıyor. Ama ilanlar, muhtarlıklardaki askılar takip edilmiyorsa, ilgili belediyedeki duyurular vatandaş tarafından bilinemiyordu. Birden farklı yapılar ortaya çıkıyordu. Böylece itiraz konusunda da bir imkanı kalmamış oluyordu. Tadilat yapılan alanda imar plan tadilatı tabelalarla ilan edilecek.” dedi.
Mevcut uygulamada imar plan tadilatlarında süresiz dava açılabildiğini, telafisi imkansız zararların ortaya çıkabildiğini dile getiren Akyürek, teklifle ivedi yargılama usulü ve davalarla ilgili süre getirildiğini belirtti.
İskele yapımına son
Akyürek, teklifle, sahillerde gerekmediği halde yapılan iskelelerin de önlendiğine işaret ederek, kayalık ya da sorunlu olmayan alanlarda iskele yapımının yasaklandığını bildirdi.
Teklifin, oteller ve kıyılarda yapısı olan kuruluşlarla ilgili olduğunu, bundan sonra rekreatif amaçlı iskele yapılamayacağını vurgulayan Akyürek, ancak kayalık ve özel konumdaysa, izinle, belli ölçekte yapılacağını söyledi.
Akyürek, iskele yapıldığına, denizin içinde farklı amaçlarla kullanılan bazı mekanlar oluşturulduğuna işaret ederek, Kıyı Kanunu’nda yapılan değişiklikle bunların önüne geçilmesinin amaçlandığını ifade etti.
Tapuda şerh
İstanbul’daki kaçak yapı cezası ile Hakkari, Erzurum’daki kaçak yapı cezalarının aynı olduğunu anımsatan Akyürek, teklifle emlak beyan değerine göre, değer tespitiyle oransal bir cezalandırma sisteminin getirildiğini vurguladı. Akyürek, değerli alanlarda yapılan kaçak yapıların farklı cezaya tabi tutulacağını, caydırıcılığın artacağını, kaçak yapılarla mücadelede çok etkin bir yöntem olacağını anlattı.
Ruhsata ve imar planına aykırı yapılara yönelik, tapuda beyanlar hanesine şerh konulacağını belirten Akyürek, satın almak, kiralamak isteyenlerin mağduriyetinin de böylece engellenmiş olacağını söyledi.
Tahir Akyürek, şunları kaydetti:
“Burada şu amaçlanıyor: Bundan sonra kaçak yapı yapılmasın. Bundan sonra imar planına, inşaat ruhsatına, genel planlamamıza aykırı bir kaçak yapı yapılmasın. Bunun mutlaka önüne geçmemiz gerekiyor. Bu konuda belediyelere de vatandaşa da sorumluluk düşüyor. Kaçak yapı yine de yapılırsa, kendisi yıkmazsa belediyeler tarafından yıktırılacak, belediye de yıktırmazsa Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yıktırılacak. Yıkım bedelinin iki katı ilgili kurumdan tahsil edilecek. Bu da caydırıcılık açısından önemli.
İmar barışından yararlanan binalarla ilgili de özellikle deprem riskine karşı bir teklif var. O da tadilat mevcut imar ölçüleri içinde, ruhsatlandırılmak, gerekli izinleri almak şartıyla tadilat, tamirat yapma hakkı da veriliyor. İmar haklarıyla ilgili bir taşkınlık yapmaması, mevcut konumunun dışına çıkmaması şartıyla.”