Bunlar belediye başkanı mı yoksa terör örgütü yöneticileri mi?
Bülent Orakoğlu
TSK terörle mücadelede yeni doktrinini ‘terörü kaynağında yok etme’ irade ve kararlılığı olarak açıklayıp, Suriye’de gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı askeri harekatlarını başarılı bir şekilde uygulayarak küresel güçlerin terör koridoru ile Türkiye’yi çevreleme faaliyetlerini engellemişti.
Bu operasyonlarda, Cerablus, Azez, Mare, El-bab ve Afrin’de yaklaşık 10 bin terörist etkisiz hale getirildi. Türkiye’ye yönelik terör yapılanmaları yerle bir edildi, sivil halkın evlerine dönmesini sağlandı. Bu kez Pençe 1 ve 2 askeri harekatlarıyla Irak’ın kuzeyindeki PKK kampları Avaşin-Basyan, Hakurk ve Zap’a Kandil’e hava harekatları düzenlendi. Operasyonda terör örgütü PKK tarafından silah mevzii, barınak, sığınak ve mühimmat deposu olarak kullanılan hedefler vuruldu. PKK hedefleri yerle bir edildi. PKK’ya ininde ağır bir darbe vuruldu. Son olarak Türkiye’de sayıları yaklaşık 600’e düşürülen PKK terör örgütü militanlarının minimize edilmesine yönelik ‘Kıran’ askeri harekatı Diyarbakır, Van ve Mardin illerimizde eş zamanlı olarak başlatılmış bulunuyor. Hedef, örgütün kökünün kazınması olarak belirtiliyor. PKK’nın sözde üst düzey yöneticilerinin güvenlik güçlerimiz tarafından bir bir enterne edilmesi ve yakalanması sonrasında, dağ kadrosunun ağır darbeler alması karşısında terör örgütünün şehir yapılanması olarak bilinen YPS birimlerini devreye soktuğu biliniyor. Bu birimlerde görevli olan militanlara güvenlik kuvvetlerine yönelik suikast ve sosyal medya dallarında KAOS yaratma stratejilerine yönelik askeri ve pratik eğitimler veriliyor.
Geçmişten günümüze terör ile iltisaklı olduklarından dolayı kapatılan HDP türevi partiler PKK terör örgütü ile ilişkilerini hiç bu kadar açık etmemişlerdi. Yakın geçmişimizde Çukur terörünü uyguladıkları il ve ilçe merkezlerini sözde Rojova devrimiyle özerk bölge yapma hayalleri ‘’Devrimci Halk Stratejisinin’’ halk nezdinde ters tepmesiyle ağır bir yenilgi almıştı. Bu yenilgiden ders almayan terör örgütü bu kez kırsalda aldığı ağır yenilgi sonrası YDG/H Gençlik yapılanmasını tasfiye ederek şehir yapılanmasının adını değiştirmiş YPS birimlerini oluşturmuştu. Geçmişten günümüze TBMM’de temsil edilmiş HDP türevi partilerin neredeyse tümünde HDP’li milletvekillerinin PKK terörüne açık destek vermelerine karşın Meclis Genel Kurulu’nda demokrasiden, barıştan yana açıklamalar yaparken, Güneydoğu’da şehit olan asker, polis veya siviller hakkında terör örgütünü kınayacak tek bir kelime etmemeleri HDP’nin neden Türkiye partisi olamayacağının açık işaretlerini veriyor. Üstelik PKK terör örgütünün hendeklerle maruf ikinci versiyonuna ‘devrimci halk stratejisine’ HDP’nin parti olarak kurumsal destek vermesi PKK ile HDP arasındaki organik ilişkiyi deşifre ederken HDP’nin bir siyasi parti olarak kendi asli misyon ve programından da ne kadar uzaklaştığının da açıkça gözler önüne serilmesine neden oluyordu. Bu durum geçmişte olduğu gibi günümüzde de hem HDP açısından hem de HDP’de siyaset yapan politikacılar(!) açısından büyük bir meşruiyet ve hukuki sorun yaratıyor. Ancak günümüzdeki HDP’li milletvekilleri ve belediye başkanları bu konuda oldukça rahatlar. Zira bir kısmı dağ kadrosundan bir kısmı da terör örgütünün faal kadrolarından belediye başkanı seçilmişler. Göreve başlar başlamaz da hemen Mardin’de olduğu gibi 8 şehit yakınını işten atmışlar. Birçok sokak ve meydanlara PKK’lı teröristlerin ismini vererek 248 PKK ile ilişkili kişileri belediyelere almışlar. Bunlar devletin belediye başkanları mı yoksa terör örgütünün yöneticileri mi? Tam da devlete meydan okuyan bir zihniyeti temsil ettikleri aşikar. Üstelik bu terörist faaliyetlerini bilerek ve isteyerek yapıyorlar. Amaç Batı’ya Kürtler Türkiye’de eziliyor mesajı vermek.
Dünyada bağımsız hiçbir ülke kendi aleyhinde faaliyet gösteren terör örgütlerine prim vermez. Tıpkı Türkiye’nin yaptığı gibi. HDP’li Diyarbakır,Van ve Mardin Belediye Başkanlarının İçişleri Bakanlığı’nca görevden alınmaları şüphesiz hayırlı olmuştur. İç güvenlik operasyonları kapsamında örgütün en büyük darbeyi yediği şehirler, bu sabah operasyonların yapıldığı şehirler. Lider kadrosu dağda etkisiz hale getirilen teröristler son çare olarak şehre yöneldi ve bu sabah itibariyle o bağları da koparıldı.
Operasyonların devam etmesi kaçınılmazdır. Zira devlete karşı devam eden bir meydan okuma söz konusudur.