Bahçeli: FETÖ ile mücadele sonuna kadar sürdürülmelidir, ihmal olamaz
MHP Genel Başkanı Bahçeli “FETÖ ile mücadele sonuna kadar sürdürülmelidir. Bu konuda tavsama olamaz, ihmal olamaz, hoşgörü olamaz, hatırlı ve arkası olan FETÖ’cülerin korunması veya kollanması diye bir şey söz konusu edilemez.” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Türkiye’nin gelecek umudu olduğunu, milli güvenlik ve beka sorunlarına yegane çözüm ve çare olduğunu ifade ederek, “‘Eski sisteme dönelim’ diyenlerin FETÖ’yle irtibat ve iltisakları vardır. Eski sistemden medet umanların PKK’ya diyet borçları bulunmaktadır. Bunlar icazetlidir, ikiyüzlüdür, kalpleri mühürlüdür, siyasetleri rehinlidir, zihniyetleri haciz altındadır.” dedi.
Bahçeli, Kastamonu Belediyesi önündeki mitingde yaptığı konuşmada, kentte bulunmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.
Yarın, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü olduğunu hatırlatan Bahçeli, 15 Temmuz’da Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ), Türkiye’yi yıkmak için silaha davrandığını vurguladı.
Hain darbe girişiminin üzerinden tam üç yıl geçtiğinin altını çizen Bahçeli, “Türk Silahlı Kuvvetler içine yuvalanan terörist bir kadro millete ve devlete silah doğrultmuş, ülkeyi kana ve gözyaşına boğmuştu. 251 vatan evladımız şehit olmuştu. 2 bin 194 vatan evladımız yaralanmıştı. Bu vesileyle 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü anıyor, aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum.” diye konuştu.
“Yanlış hesap, kahraman Türk milletinden döndü”
Bahçeli, 15 Temmuz gecesi yaşananları anımsatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“15 Temmuz’da satırları ihanet ve melanetle yazılmış karanlık bir senaryo tedavüle kondu. Amaç Türkiye’yi içten yıkmaktı. Amaç iç savaş çıkartmak, ülkeyi bölmek ve paylaşmaktı. Gölbaşı’nda 51 özel hareket polisimizi şehit ettiler. TBMM’ye alçakça, şerefsizce saldırdılar. Emniyet ve istihbarat binaları, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, köprüler, en işlek cadde ve bulvarlar, stratejik noktalar bombalanmış, ateş altına alınmıştı. 15 Temmuz’da Türk, Türkiye ve İslam düşmanları kuyruğa girmişler, kudurmuş gibi üzerimize gelmişlerdi. Türk milletini can evinden vurmak isteyen barbarlar, hiçbir vicdan ve inancın kabul etmeyeceği ölçüde hunhar yöntemlere başvurmuşlardı. FETÖ, haçlıların nam ve hesabına girerek, emperyalizmin planlarına bağlılık göstererek Türkiye’nin varlığına kast etmeye azmetmiş, milletimizin uçaklarıyla, helikopterleriyle, tanklarıyla, diğer ağır silahlarla saldırıya geçmişti. Ancak yanlış hesap, kahraman Türk milletinden döndü. İstila emelleri, Türkiye’nin yükselen, kararlı ve tavizsiz mücadelesiyle yerin dibine gömüldü.”
“FETÖ’yle mücadele sonuna kadar sürdürülmelidir”
Darbe girişimi ile Türk milletinden intikam alınmak istendiğini söyleyen Bahçeli, 15 Temmuz’da Türkiye’nin bekasının doğranmak ve dağıtılmak istendiğini, o gece Türkiye Cumhuriyeti’ne zehirli hançer sallandığını anlattı.
“Ancak Türk milleti yediden yetmişe ayağa kalktı, FETÖ’cü teröristleri, arkalarında duran efendilerini analarından doğduklarına pişman etti.” diyen Bahçeli, şunları söyledi:
“İhanet imanı geçemedi. İşgal emelleri milli iffeti yenemedi. Bir dolarlık ederi olan namussuzlar, Türk milletinin haşmet ve haysiyeti karşısında kaçacak ve saklanacak delik aradılar. Gene de yakayı kurtaramadılar, ezilmekten, cezalandırılmaktan kurtulamadılar. Şunu bir defa kararlılıkla söylemek isterim ki, FETÖ’yle mücadele sonuna kadar sürdürülmelidir. Bu konuda tavsama olamaz, ihmal olamaz, hoşgörü olamaz. Hatırlı ve arkası olan FETÖ’cülerin korunması veya kollanması diye bir şey söz konusu edilemez. Elbette mücadele hukuk ve adalet kümesinde yapılmalıdır. Objektif kriterler, sağlam veriler, sağlıklı dayanaklar ve hukuki sınırlar çerçevesinde FETÖ’cülüğü tespit edilen kim varsa haklarında gereken adli işlemler yapılmalıdır. 15 Temmuz’da bize acımadılar, biz de onlara adalet içinde acımamalıyız. FETÖ’nün kripto damarı, geride kalan kalıntıları nereye kadar uzanıyorsa uzansın kesilip atılmalıdır. Türkiye FETÖ musibetinden kurtulmalıdır. Bu karanlık dönem kesin olarak bitirilmelidir. 15 Temmuz, Türk milletini Anadolu’da boğma ve dağıtma girişimidir. 15 Temmuz, milli bekayı imha teşebbüsüdür.”
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ülkemizin gelecek umududur”
Tehlikenin bitmediğine dikkati çeken Bahçeli, bu nedenle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne sahip çıkılması gerektiğinin altını çizdi.
Milli birlik ve dayanışma ruhu, 7 Ağustos Yenikapı dirilişinin yaşatılması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, “İblisin vücut bulmuş hali olan FETÖ ve PKK’nın ne hilesi bitecek ne de hainliği sona erecektir. Bunların kökü kurutulmalıdır. Bu süreçte Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin istikrarlı, iradeli, seri, tutarlı, hukuki, eşgüdüm halinde alacağı kararlar hayati önem ve değerdedir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ülkemizin gelecek umududur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi milli güvenlik ve beka sorunlarına yegane çözüm ve çaredir. ‘Eski sisteme dönelim’ diyenlerin FETÖ’yle irtibat ve iltisakları vardır. Eski sistemden medet umanların PKK’ya diyet borçları bulunmaktadır. Bunlar icazetlidir, ikiyüzlüdür, kalpleri mühürlüdür, siyasetleri rehinlidir, zihniyetleri haciz altındadır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Hangi dönem huzur yüzü gördük?”
Eski sistemin darbelere kucak açtığını ifade eden Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:
“CHP Genel Başkanı’nın bir yanda Amerika tipi başkanlık sistemini önerip diğer yanda parlamenter sisteme vurgu yapması kurnazlıktır, kumpastır, tuzaktır. Eski sistem darbelere kucak açmadı mı? Eski sistem ekonomik krizlere, sert kutuplaşmalara, derin çatışmalara, vahim anlaşmazlıklara kapı aralamadı mı? Hangi dönem huzur yüzü gördük? Ne zaman rahat ve istikrara kavuştuk? Koalisyon tartışmaları ülkemizin gelecek ümitlerini tahrip etmedi mi? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden rahatsız olanlar vesayet özlemi çeken odaklardır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni karalamaya tevessül edenler gerilim dilinden, kavga üslubundan, cepheleşme siyasetinden nemalanan ve yararlanan art niyetli oluşumlardır.”
Hizmet için yola çıktıklarını anlatan Bahçeli, MHP’nin Kastamonu’yu daha iyi yönetmek, daha fazla hizmet etmek, daha güzelleştirmek maksadıyla yola çıktığını, heyecanla kolları sıvadığını ifade etti.
Kastamonu’ya verdikleri sözleri kesinlikle yerine getireceklerine vurgu yapan Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi’nin sözü sözdür, duruşu merttir, duyuşu nettir. Kastamonulu kardeşlerimin güvenlerini boşa çıkarmayacağız. Kastamonu’yu huzura, esenliğe, selamete, parlak ufuklara taşıyacağız. Belediye Başkanlarımızın her icraatını yakından takip edeceğiz. Sizler bizi mahcup etmediniz, bizler de sizler için çalışmaktan, üretmekten, hizmet etmekten asla vazgeçmeyeceğiz.” diye konuştu.
Türkiye’nin yüzünün gelişmeye, büyümeye, zenginleşmeye ve yükselmeye döndüğünü dile getiren Bahçeli, buna engel olmaya çalışanların hüsrana uğramaya mahkum olduklarını belirtti.
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yaşatılmalı”
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi devlet yönetimindeki çatlaklıkları sona erdirmiştir.” diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
“Çift başlılık nihayete ermiştir. Karar süreçlerindeki tıkanıklıklar açılmıştır. Hükümet etme sistemindeki engeller aşılmıştır. Türkiye ruh köküyle buluşmuş, Türk milleti bölgesel ve küresel tehditlere karşı ortak akıl, ortak iradeyi devreye almıştır. Yeni bir 15 Temmuz’un olmaması için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi güçlendirilerek, derinleştirilerek, ilke ve esaslarıyla kurumsallaştırılarak yaşatılmalıdır. Kriz meraklıları, kerameti kendinden menkul sözde aydın ve akademisyenler, CHP-İP-HDP-FETÖ-PKK zillet korosu yeni hükümet sistemine boyun eğdiremeyeceklerdir.”
“Her yeni sistemde olduğu gibi aksayan yönler olabilecektir”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin çok yeni olduğuna dikkati çeken Bahçeli, şu değerlendirmede bulundu:
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi henüz bir yılını yeni doldurmuştur. Elbette her yeni sistemde olduğu gibi aksayan yönler olabilecektir. Bu da gayet normaldir. Önemli olan samimi bakışla, sorumluluk ruhuyla, dürüst bir vicdan eşliğinde yeni sistemin daha da etkin ve verimli olabilmesi için yapılması gerekenler her neyse ona kilitlenmek, gündeme almaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin rehabilite veya revizyonundan ziyade bütün ilke ve kurumlarıyla devlet ve toplum hayatında kökleşmesi ve kuvvet kazanması amacıyla mücadele edilmelidir. Yeni hükümet sistemini tartışmaya açmak, Türkiye’nin elini zayıflatacak, milletimizin 16 Nisan iradesine gölge düşürecektir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin güçlenmesi konusunda atılacak her müspet adıma destek vereceğiz. Çünkü bizim sevdamız Türkiye’dir. Türk milleti kıvancımız, onurumuz, övüncümüzdür. Küresel dayatmaları elinin tersiyle iten bir Türkiye’den memnun olmayan iç ve dış çevrelere karşı biriz, beraberiz, birlikte güçlü Türkiye’yiz.”
Hesabını veremeyecekleri hiçbir konunun olmadığının altını çizen Bahçeli, “Hesabını veremeyeceğimiz karanlık ilişkilerimiz, altından kalkamayacağımız bulanık ve sorunlu bir yönümüz, ‘acaba gün gelir karşımıza çıkar mı’ diye içten içe kaygılandığımız bir açığımız bulunmamaktadır. MHP’li belediyeler tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmeme konusunda bugüne kadar ahlak ve insanlık mücadelesini cesaretle yapmışlar, yapmaya da devam edeceklerdir. Türk milleti bunu görmektedir. Kastamonu bunu bilmektedir.” diye konuştu.
MHP için belediyeciliğin, ‘insanı temel alan, milli ve manevi ölçülere uyması gereken demokratik bir zemin’ olduğuna dikkati çeken Bahçeli, şöyle devam etti:
“Bizim için belediye demek, mazlum ve mağdurların imdadına koşan, yok yoksulu, garip gurebayı muhafaza eden kocaman yürek demektir. Belediye demek, aç ve yoksullar için çırpınan, yediren, içiren ve giydiren bereket ve şefkat demektir. Belediye demek, çevreyi güzelleştiren, kenti imar eden, bayındır hale getiren yönetim demektir. Belediye demek, sımsıcak bir gülümseme, dosdoğru bir vicdan, adil ve adaletli bir yönetim demektir. Bizim maksadımız halistir, mazimiz temizdir, hedeflerimiz ise devasadır. Buradan, sizlerin huzurunda aziz milletimize ve Kastamonu’ya, daha adil bir paylaşıma, daha çok fırsat eşitliğine, daha üretken ve milli bir ekonomiye, daha fazla yatırım ve istihdama, daha huzurlu kentlere, daha ahlaklı bir kazanca, daha doymuş bir aileye, daha sağlıklı bir insana ulaşmak için davette bulunuyorum. Türk-İslam tarihinden hepimize mukaddes bir buyruk olarak ulaşmış, bizlerin kılavuzu olmuştur. ‘Komşusu açken tok yatmayacak’ yüksek vicdanların, ‘Fırat kenarında otlayan kuzunun’ vebalini duyacak gıpta edilecek fedakarlık ruhunun, ‘Aç iken doyurdum, çıplak iken giydirdim, az milleti çok kıldım’ diyenlerin bulunacağı inançlı, erdemli ve adaletli bir ülkeye ulaşmak imkansız değildir.”
Devlet Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi varsa umutlar diridir.” ifadesini kullanarak şunları kaydetti:
“Milliyetçi Hareket Partisi varsa gelecek aydınlıktır. Milliyetçi Hareket Partisi varsa, henüz hiçbir şey bitmiş değildir. Vazgeçilmez hazinemiz vatan ve millet sevgisidir. Tartışmaya açık olmayan kararlığımız Türkiye ve Türk milletinin milli, tarihi, kültürel hak ve çıkarlarıdır. Terk edilmez ilkemiz, ‘Ne mutlu Türküm diyene’ seslenişidir. Üzerine titrediğimiz hassasiyet ise dünyayı Türkçe okuyabilmektir. Kastamonu’da görev alan belediye başkanlarımız her haneye ulaşarak her kardeşimin elinden tutacaklardır. Çare bekleyenleri, dertlerinden bunalanları, bir el gözleyenleri ihmal etmeyeceklerdir. Kimin hangi partiye oy verdiğini gözetmeksizin, Kastamonu’yu bütün olarak ele alacaklar, belediye hizmetleriyle tanıştıracaklardır. Bizde ayrımcılık yapmak, partizanlığa heves etmek, yandaşları kayırarak ilerlemek yoktur. Devletin kaynaklarını peşkeş çekmek, ulufe dağıtır gibi millet emanetini heba etmek yoktur. Bilakis, özveri ve fedakarlıklarla Kastamonu’nun sıkıntılarını çözme iradesi vardır. Gece demeden, gündüz demeden çalışma ve başarma kararlılığı vardır. Mahallesinde sorunlarının bitirilmesini bekleyenlere ulaşma gayret ve niyeti vardır.”