İmamoğlu: İnşallah güzel bir yayın olur
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İmamoğlu, Binali Yıldırım ile katılacağı ortak yayına ilişkin, “Türkiye demokrasisine katkı sunan bir program olacağını umut ediyorum. İnşallah güzel bir yayın olur.” dedi.
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ile 16 Haziran Pazar günü saat 21.00’de yapılması planlanan ortak yayını değerlendirdi.
“Bugün bu noktaya gelmiş olmak, çok değerli benim için. 31 Mart öncesi ısrarla ‘Bu yayını yapalım’ demiştim. Rakibimiz ısrarla buna olumlu bakmamıştı. Kimisi, ‘Ne gerek var?’ demişti, kimisi, ‘Zaten meydanlarda konuşuyoruz’ demişti. Bazıları hatta, ‘Prim mi yaptıracağız?’ demişti. Bu, katılan kişiyle ilgili bir konu değildi. Demokrasi sürecine katkı sunacağını düşündüğümüz için yaptığım bir çağrıydı. Bugün karşılık buldu. Çok mutluyum. Güzel bir sohbet olur inşallah. İstanbul’u ve seçimle ilgili yaşanan süreci sorgulayacağımız güzel bir sohbet olur. Türkiye’ye, Türkiye demokrasisine, yeni nesile özellikle, yeni nesil siyaset diline, çocuklara, gençlere gerçekten katkı sunan bir program olacağını umut ediyorum. Bu yönüyle, elimden gelen katkıyı sunacağımdan her vatandaşımın emin olmasını diliyorum. İnşallah güzel bir yayın olur.”
İmamoğlu, bazı ihalelerde özellikle birim fiyatın tartışıldığının belirtilmesi üzerine, “Burada en önemli husus, adrese teslim işler yapılıyor. Bir bakıyorsunuz aynı kişiler, aynı kurumlar, zinciri, halkaları eklediğinde aynı grubun firmaları ihale sürecinin büyük bir kısmını elinde tutan kişiler çıkıyor. Bu kayırmacılık. Burada elbette ki şüpheli birçok husus doğar. Biz bunların hepsini takip ediyoruz. Bilgilerimiz oldukça fazla. Anlık sizin elde ettiğiniz bilgiler de fazla. Düşünsenize bir web sitesine yapılan yatırımı ya da yapılan ihaleyi sizinle paylaştık. TV şirketleri şu an beni çekiyor. Web sitesine yapılan bakım paralarıyla herhalde 1-2 tane TV satın alınabilir.” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, basın açıklamasının ardından Esenyurt caddelerinde ve sokaklarında seçim turu attı.
“Hizmet etmeye geliyoruz”
Esenyurt Meydanı’nda vatandaşlara seslenen İmamoğlu, demokrasiye sıkıntı veren bir avuç insanın, kendisini insanlardan koparmak istediğini savundu.
“Çok güçlü geliyoruz. Milletçe, halkımızla beraber geliyoruz.” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Sorunlarınızı, sıkıntılarınızı biliyorum. Çözüm olmaya geliyoruz. En önemli sorun, işsizlik. Onu da biliyoruz. Yakın çevresinde çocuğu, genci, yakını işsiz kim var desek, hepiniz el kaldırırsınız. İstanbul’da neredeyse 3 gençten biri işsiz. Açlık sınırının altında yüz binlerce insanımız var. Biz, bu şehrin ekonomisini düzeltmeye, bu şehirde işsizlere iş bulmaya geliyoruz. Biz, bu bir avuç insana yalvardık. Bir avuç insan. Bazen YSK’da, bazen siyasette bir avuç insan oluyorlar. Onlar için varsa yoksa, kendi yakın çevresi, ailesi, eşi dostu. Biz öyle bakmıyoruz. Size, bu millet 2023’e kadar yetki verdi. Gidin ekonomideki sorunları çözün, işsizliği çözün. Biz de İstanbul’daki sorunları çözelim. Anlatamadık.”
Bu şehrin bütün kaynaklarında en büyük düşmanın israf olduğunu dile getiren İmamoğlu, “Bu iki kelimeyi hiçbir zaman unutmayalım, ‘İsrafa son, tasarruf var.’ İsrafa asla müsaade etmeyeceğiz. Bu milletin kaynaklarını çarçur edenlere fırsat tanımayacağız. 23 Haziran’dan sonra, bu şehrin nimetlerini adam gibi kullanırsak, insanca harcarsak bu şehir herkesi mutlu edecek.” ifadelerini kullandı.
İBB’de, yılda 5-6 milyar tasarrufla bütçe artısı elde edeceğini düşündüğünü aktaran İmamoğlu, “Duyuyor ve görüyorsunuz, yapılan ihalelerde, harcamalarda derenin suyu ne hikmetse aynı yerlere akıyor. Hakkıyla, hukukuyla insanların kabiliyetleriyle herkes iş alsın. Bizim partiyle işimiz yok. ‘Biz, partizanlığı bitirmeye geliyoruz’ dedik. Partizanlık bitecek.” dedi.
Bu şehrin nimetlerini, ekonomisini herkesle, 16 milyon insanla paylaşacaklarını dile getiren İmamoğlu, “Siyasi partiler araçtır, hizmet için araçtır. Biz hizmet etmeye geliyoruz. Bazıları için siyasi partiler amaç olabilir, bizim için araç. Şu bebeğe, şu genç kızımıza, çocuklarımıza, şu şehrin milyonlarca çocuğuna hizmet etmeye geliyorum. Aynı zamanda şu cesur gençlerine, kızlarına-erkeklerine hizmet etmeye, onların Ekrem Abisi olmaya geliyorum.” şeklinde konuştu.
Ekrem İmamoğlu, şöyle devam etti:
”Biz, bunları söylerken onlar ne diyor? Ben ‘hak, hukuk, adalet’ diyorum. Onlar ‘Pontus’ diyor. Gülelim, vallahi gülelim. Ben ‘israf, tasarruf’ diyorum, onlar ‘Yunan’ diyor. Ben ‘huzur’ diyorum, onlar ‘terörist’ diyor. Ben ‘birleşelim’ diyorum, onlar İstanbul’a ‘Konstantinopol’ diyor. Allah bir avuç insana akıl versin. Allah, 23 Haziran’da bu bir avuç insana akıl verecek. İçlerinde bir avuç insan çığırtkanlık yapıyor. Söylediklerimizi her gün tekrar eden insanlar. Bir bakıyorum il başkanları, milletvekilleri, bakanları konuşuyor. Rakibimiz bazen onlara eşlik ediyor, bazen de susuyor. Bu susan rakibim, sözüm ona bana devlet adamlığı tavsiyesinde bulunuyor. Allah şahit siz de şahit olun: Bu kardeşiniz hiçbir gün kötü söz söylemeyecek. Bu tavırları, kötü davranışları yapanlara sevgiyi, saygıyı öğreteceğiz. Aynı zamanda erdemli olmayı, devletini, milletini sevmeyi, herkese eşit davranmayı öğreteceğiz.”
“Bize çay getiren insanlara bile hesap sordular”
Seçimlere 18 gün kaldığını hatırlatan İmamoğlu, “Bize çay getiren insanlara bile hesap sordular. Telefonu bağlayan santral memuruna bile hesap sordular. Bunlarda vicdan yok. Biz herkese sahip çıkmaya geliyoruz. Herkese sahip çıkacağız. Şu anda Esenyurt’tayız. 18 günde yaptıklarımızı biliyoruz. Öğrencilere ulaşımda indirip yaptık. Dini bayramlarda ücretsiz olan ulaşımı, milli bayramlara da taşıdık. Faturalarınızı kontrol etmişsinizdir, suya indirip yaptık. Biz, onların 17 yılda yapamadıklarını, 17 günde yaptık.” dedi.
İstanbul ve Esenyurt’un mülteci sorunu olduğuna dikkati çeken İmamoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Mülteci sorununu ne yazık ki hep arka ceplerine attılar, ilgilenmediler. Biz, insanlığı iyi biliriz. Biz insana değer veririz, o ayrı ama mülteci dostlarımız mülteci olduklarını bilecek. Bu konuda ulusal bir politika geliştirmekten aciz davrananlara ulusal bir politika geliştireceğiz. Bu şehirde olan mültecilerin özellikle kadınlarına, çocuklarına elbette destek olacak. Günün sonunda, zamanı geldiğinde memleketlerine gitmek zorunda olduklarını elbette anlatacağız. Biz mülteci hukukunun ne olduğunu bilen insanlarız. Kucaklarız, barınma konusunda destek çıkarız. Kadınların, çocukların mağdur olmaması için çabalarız. Bu konuda koltuk işgal eden bir belediye başkanı olmayacağım. Ulusal ve uluslararası platformlarda anlatacağım.”