Muş: CHP sandıktan neden rahatsız
AK Parti Grup Başkanvekili Muş, “CHP’nin sandıktan neden bu kadar rahatsız olduğunu inanın anlamakta zorluk çekiyoruz.” dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, yenilenecek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine ilişkin, “İşaret edilen yer sandıktır, millettir, milli iradedir. CHP’nin sandıktan neden bu kadar rahatsız olduğunu inanın anlamakta zorluk çekiyoruz.” dedi.
Muş, AA muhabirinin, 23 Haziran’da yapılacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yenileme seçimine ilişkin sorularını yanıtladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, seçimin iptali yönünde oy kullanan Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) 7 üyesi için “çete” ifadesini kullanması hakkındaki değerlendirmesi sorulan Muş, “Bu ifadeler, ana muhalefet partisinin genel başkanına yakışan ifadeler değil. YSK üyeleri bir karar vermiştir. CHP, kendisinin hoşuna giden, kendisinin arzu ettiği kararlar verildiği zaman YSK’ye toz kondurmuyor.” diye konuştu.
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu’nun, “YSK benim güvendiğim tek kurum, sonuna kadar güveniyorum.” sözünü hatırlatan Muş, şöyle devam etti:
“YSK daha sonra seçimin yenilenmesi kararı verdiği zaman bunlar da ağzına geleni saymaya başladılar. Sormak lazım, karar vermeden önce ‘en çok güvendiğiniz kurum’, bir karar verdikten sonra nasıl ‘çete’ oluyor? CHP Genel Başkanı’nın insanların haysiyetini hedef alan açıklamaları var. Bunlar çok ağır ithamlar, kabul etmemiz mümkün değil. YSK üyeleri de şahıslarına yapılan hakaretleri kendileri değerlendirir, hukuki haklarını kullanırlar. O, onların bileceği iş ama siz her kuruma bu şekilde hakaretamiz ifadeler kullanırsanız ve sonra da arkanızı dönüp ‘Biz demokrasiden yanayız’ derseniz size kimse inanmaz. Toplum nezdinde de inandırıcılığınız kalmaz.”
“CHP sandıktan neden rahatsız”
YSK’nin, sunulan deliller kapsamında seçimlerin yenilenmesine karar verdiğini ifade eden Muş, “23 Haziran’da kim karar verecek? 16 milyon İstanbul halkı, başka kimse karar vermeyecek. Buraya dışarıdan bir atama yapılmadı. İşaret edilen yer sandıktır, millettir, milli iradedir. CHP’nin sandıktan neden bu kadar rahatsız olduğunu inanın anlamakta zorluk çekiyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
Mehmet Muş, YSK üyelerine yönelik ifadelerin “kabul edilemez” olduğunu belirterek, “Herkesi aklıselime, makul davranmaya davet ediyoruz. Demokrasiden yanaysanız ülkedeki demokratik kurumların verdiği kararı kabul etmek durumundasınız.” dedi.
YSK’nin, kararını açıklamadan önce bu karara saygılı olacaklarını ifade ettiklerini anımsatan Muş, “Duruşumuz sürecin başından beri aynıdır. Şu an geldiğimiz nokta da aynıdır. Burada zikzak yapan CHP’nin kendisidir.” diye konuştu.
“Kimin kiminle ne iş çevirdiğini bilmiyoruz”
DSP’nin 23 Haziran’da yapılacak seçimde yarıştan çekilmesine ilişkin değerlendirmesi sorulan Muş, şunları söyledi:
“Burada kim kiminle görüşüyor, hangi müzakereler ediliyor, onu bilmiyoruz. CHP, DSP’ye bir ziyarette bulundu. Orada mı görüşüldü, daha sonra mı karar verildi, bunu bilmiyoruz. Hangi müzakerenin yapıldığını da bilmiyoruz. Seçimden önce CHP’nin HDP ile gizli görüşmeler yaptığını ifade etmiştik. Kimin kiminle ne görüşme yaptığını bilmiyoruz. Bildiğimiz tek bir şey var, İstanbul halkına güveniyoruz. Projelerimizle yola çıktık, İstanbul’a daha fazla hizmet yapacak, alt yapı yatırımlarını nasıl yapacağız, bunları ne şekilde ortaya koyacağımızı ifade ediyoruz. Projeci, icracı bir adayımız var. Projelerimizle konuşacağız. 23 Haziran’a kadar da milletimize projelerimizi anlatacağız. Sandıkta milletimize güveneceğiz. Onun haricinde kimin kiminle ne iş çevirdiğini, nasıl iş tuttuğunu, neyin karşılığında bu tip çalışmaların yapıldığını bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey var, milletimize olan güvenimiz.”
“Meseleye ciddiyetle yaklaşılması gerekir”
Sandıkların yüzde 10’u sayıldığında CHP’nin ifade ettiği 29 bin 500 olan farkın 13 bin 700’e düştüğünü anımsatan Muş, Binali Yıldırım lehine 16 bin oyun değiştiğini kaydetti.
YSK’ye, oyların tekrar sayılması için müracaat ettiklerini ancak başvurularının reddedildiğini belirten Muş, “CHP oyların sayılmasını istemiyordu. Şunu söylüyorlar, ‘Bir zarftan 4 pusula çıktı, 3’ü sayılıyor, 1’i neden sayılmıyor.’ Her oyun ayrı bir çetelesi var. Hedef alınan, büyükşehir seçimi ve oradaki sandık sayım cetvelleri. Onlar hedef alınmış. Orada imzasızlar var. Bunları topladığın zaman 42 bin gibi bir oy çıkıyor. Aradaki fark 13 bin 700. Şaibeli dediğimiz, imzasız, mühürsüz, boş olan bu çetelelerle ortaya çıkan fark 42 bin. Bunun büyükşehir belediye seçimini etkileme ihtimali var. İlçeleri etkileme imkanı yok. Meseleye sulandırmadan, ciddiyetle yaklaşılması gerektiğini düşünüyoruz.” diye konuştu.
Binali Yıldırım’ın mağdur edildiğini savunan Muş, şunları kaydetti:
“Keşke oylar sayılsaydı. Yüzde 10’luk örneklemde fark bu kadar azalmışsa sandıkların tamamı sayıldığında farkın azalıp öne geçeceğimizi düşünüyorduk ama sayılmadı. YSK bu yönde bir karar vermedi. CHP de sayılmasını istemiyordu. Bu süreçte projelerimizle yola çıkıyoruz, projelerimizi anlatacağız. 16 milyon İstanbullunun tamamına nasıl daha fazla hizmet götürürüz, bunun derdinde olacağız. Kampanyamızı bunu anlatarak yürüteceğiz. Kampanyamızın ana ekseni polemiklerden uzak, İstanbullu’ya daha fazla hizmeti sunacak projeleri ortaya koymak olacak.”