Erdoğan: Nihai kararı YSK verecek
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçimlerin nihai kararını Yüksek Seçim Kurulu verecektir. Yüksek Seçim Kurulu nihai kararı verdiği andan itibaren de iş bitmiştir.” dedi.
Cuma namazını Eyüp Sultan Camisi’nde kılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çıkışta basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Yerel seçimlere ilişkin bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçim süreci bitmiştir. Şimdi olayın mahkeme süreci var.” dedi.
Mahkeme sürecinde de ilçe seçim kurulları, il seçim kurulları ve Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) oluşan üç basamak bulunduğunu dile getirerek, Erdoğan, YSK’nın bu mahkeme sürecinin adeta patronu olduğunu belirtti.
Erdoğan, nihai kararı YSK’nın vereceğini dile getirerek, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bazen bakıyorum, sağ olsun ağzı olan konuşuyor, çünkü yaşamamışlar. Belli kariyeri olanlar da konuşuyor. Örneğin ben damdan düşerek geldim. Nitekim İstanbul’da tercihli oyla seçim yapıldığı zamanda, ben İstanbul’un ilçe ve il seçim kurullarından milletvekili seçilmiştim. Fakat daha sonra YSK’ya müracaat edildi ve benim o zaman milletvekilliğim alındı. Tabi yapacak bir şeyimiz yoktu. Oranın verdiği karar nihai bir karardı. Ama tabi onda da bir hayır varmış. Daha sonra İstanbul’a Büyükşehir Belediye Başkanı oldum.”
“Bu bir hakkın gasbı değildir”
Şu anda ilçe seçim kurullarında yapılanların bir taraftan yapıldığın, partilerin de en doğal hakkı olan itiraz süresini çalıştırdığını ifade eden Erdoğan, “O olmazsa bir üstü, il seçim kurulları. İl seçim kurullarına da buna göre yapılıyor müracaat. Oradan da netice alır veya almaz, çünkü her partinin de aynı zamanda kendine göre bir skalalarını çalıştırma süreci var. Bunun için de bakıyorsunuz bazı yerlerde onlarca arkadaşı parti teşkilatlarımızda çalıştırıyoruz. Bazen bu yüzlerce, İstanbul gibi. Buralardan gelen netice de çok önemli.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlde (İl Seçim Kurulu) eğer alınan neticeler bizim yaptığımız çalışmalarla örtüşmüyorsa, bizim için nihai merci, Yüksek Seçim Kuruludur. Ondan sonra da Yüksek Seçim Kuruluna müracaat etme hakkımız var. Bu bir hakkın gasbı değildir. Tam aksine bize gönül veren tüm seçmenlere ‘Tamam şimdi benim gönlüm mutmain oldu. Şimdi artık ben huzur buldum.’ dedirtmek için, parti çalışmasını sürdürecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
“15 büyükşehir belediyesini AK Parti aldı”
İstanbul, Ankara ve Yalova ile değer birçok ilde yapılanın bu olduğunu belirten Erdoğan, muhalefetin ise bir şeyler söylediğini anlattı.
Türkiye genelinde 30 büyükşehir belediyesinin 15’ini AK Parti olarak kendilerinin aldığını, MHP’nin de Manisa’yı kazandığını dile getiren Erdoğan, Millet İttifakı’nın ise geri kalan 14 büyükşehir belediyesini aldığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
“Cumhur İttifakı olarak bizim aldığımız oy, şu anda son gelişmelerle yüzde 53,3’tür. Karşımızdaki dörtlü mekanizmanın oy noktasındaki durumu yüzde 47 bile değil. Arada böyle bir fark var. Bunu bir defa önce tüm benim milletimin de bilmesi lazım ama şu anda Türkiye’ye, hiç onları alakadar etmediği halde iç işlerine karışma gayreti içerisinde olan Amerika’nın bunu bilmesi lazım, Avrupa’nın bunu bilmesi lazım. Önce siz kendi haddinizi bilin. Siz kendi ülkenizde bu tür itirazları yıllarca yaptınız. Hatta Amerika’da bir değil, iki değil, üç değil, bu noktada atılmış birçok adımlar var. Örnekleri var. Avrupa’da bunların bir çok örnekleri var. Onların hiçbirisi bunu görmüyor. Şu anda Türkiye’nin içişlerine müdahale gibi bir yola tevessül ediyorlar. Bir defa şunu bilmeleri lazım, Türkiye dünyada ülkelerden bir ülke değildir. Herkes haddini bilecek. Türkiye’de katılımıyla, şu anda yüzde 82-83’e varan bir katılımın olduğu, bir demokrasi dersi tüm dünyaya verilmiştir. Bunlar böyle bir demokrasi mücadelesini veriyorlar mı? Vermiyorlar.”
Erdoğan, 51 ilin 24 tanesini partisinin, 10 tanesini de MHP’nin aldığını, 34 ille Cumhur İttifakı’nın fark attığını ifade ederek, 911 ilçenin 511’ini AK Parti’nin kazandığını, bunun yüzde 55’e denk geldiğini söyledi.
MHP’nin ise 135 ilçe belediye başkanlığını kazandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplamını aldığımızda Cumhur İttifakı, ilçe belediyelerinin yüzde 70’ini almıştır. Buradan da bunların bir ders alması lazım. Hala buradan bir ders çıkarmıyorlar. 386 belde var. 386 belde belediyesinin 202 tanesini AK Parti olarak biz aldık, açık ara. MHP, 89 tanesini aldı. Toplamda Cumhur İttifakı olarak yüzde 75. Nal topluyor diğerleri, yüzde 25. Yani millet bir defa Cumhur İttifakı’na gönlünü vermiştir. Bütüne baktığımız zaman tüm belediyelerde, 754 belediyeyi sadece AK Parti olarak biz aldık. “
“Telaşa gerek yok”
İstanbul ve Ankara’da sayımların devam ettiğini ifade eden Erdoğan, İstanbul’da 39 ilçe belediyesi bulunduğunu, bunlardan 24’ünün AK Parti, 1’inin MHP olmak üzere, 25’inin Cumhur İttifakı tarafından alındığını söyledi.
Burada bir defa bir ders olduğunu ifade eden Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulunun henüz verdiği kararı bilmediğini ama şu haliyle bile İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin kahir ekseriyetinin AK Parti’ye, Cumhur İttifakı’na ait olduğunu dile getirdi.
Erdoğan, Ankara’da ise durumun daha da farklı olduğunu, orada 107 Büşükşehir Belediye Meclis Üyesine sahip olduklarını, muhalefetin ise 39 üyesinin bulunduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
“Fark orada daha da açılmış vaziyette. Şimdi bir defa bu gerçeği görmeden değerlendirme yapıyorlar. Sen çalışmanı yapacaksın. Bu çalışmanı yaparken bir defa birçok alınacak kararlar, menkul, gayrimenkul, bütçe vesaire bunların onayı nereden geçecek? Meclisten geçecek. Komisyonlar kurulacak şimdi. Bu komisyonlarda sen istediğin gibi ‘Ben başkanım, ben komisyonları istediğim gibi kurabilirim.’ diyebilir misin? Öyle bir yetkin, hakkın yok. Ben belediye başkanlığından geliyorum. Ama bu bazı kariyer sahipleri falan çıkıyorlar televizyon televizyon dolaşıyorlar şimdi oralarda ahkam kesiyorlar. Önce işi bilin ya, bilmeden konuşmayın. Böyle kitapta yazıldığı gibi değil.”
Burada da bir gerçek olduğunu, her şeyden önce bir belediye başkanının eğer kendi meclisinde sırtını dayayacağı bir çoğunluğu yoksa, komisyonları istediği gibi oluşturamayacağını, bütçeyi istediği gibi çıkartamayacağını ifade eden Erdoğan, “Orada onu sürekli olarak denetleyen ki bu da demokrasinin o denetleme mekanizmasıdır. Bu denetleme mekanizması sana bu noktada herhangi bir yanlışında, şunda, bunda yol vermez. Dürüst, doğru gidiyorsan, oradan aldığın onayla hareket ediyorsan orada da sana ‘tamam, eyvallah’ der. Çünkü onlar da bir yerde o şehrin geleceği için önemli adımlar atmak isterler. İstanbul için de Ankara için de bu böyle. Ama bizim şu anda tek beklentimiz şudur, telaşa gerek yok.” diye konuştu.
“Sen bir defa mazbatanı aldın mı?”
Erdoğan, şu anda Cumhurbaşkanı olduğunu ancak bunun yanında Anayasa’nın tanıdığı bir başka imkanla aynı zamanda AK Parti’nin de genel başkanı olduğunu hatırlattı.
Erdoğan, “Burada bir defa yeni yönetim sisteminde, yeni mekanizmada muhalefetin ifade ettiği gibi şeyler söz konusu değil. Bu iki görevimi ben yürütmek durumundayım. Hem partimin genel başkanlığını hem de Cumhurbaşkanlığı sürecini yönetmek durumundayım.” diyerek, şöyle devam etti:
“Bütün bunları yönetirken de bir şeye de özellikle tabii dikkat edeceğim. Örneğin, şu anda bir Anıtkabir olayı yaşandı değil mi? Şimdi bu Anıtkabir olayında bakıyorsunuz İstanbul’dan beyefendi çıkıyor, gidiyor. Sen bir defa şu anda mazbatanı aldın mı? Almadın. Mazbatanı almadığın halde, bir defa Anıtkabir’in protokol işlevi nedir, bundan da haberin yok. Orada buna kılavuzluk yapanlar, onlar da tabii buna yanlış kılavuzluk yaptılar ve burada sen git Misak-ı Milli Kulesi’nde deftere nasıl yazılacağını da bilmiyor. Böyle bir şeyi zaten yazma hakkın da yok. Belediye başkanlığı mazbatanı alırsın, eyvallah. O zaman bunu rahat rahat yaparsın. Buna da kimse mani olmaz. Ama şu andaki yaptığı işlev, bir defa protokol usulü açısından kesinlikle yanlıştır.
Biz yıllar yılı, Başbakanlığımda da Büyükşehir Belediye Başkanlığımda da Cumhurbaşkanlığımda da sürekli Anıtkabir’e gideriz, geliriz. Hiçbir zaman bizler oradaki usule, erkana aykırı hareket etmemişizdir. Bunun önce usul, erkan öğrenmesi lazım. Ama ne yazık ki usul, erkan da öğrenemeden buna tabii yanlış kılavuzluk yaptılar ve yanlış da yola düştü. Kalkıp daha mazbatasını almadığı bir yerde altına da böyle bir isim işledi ve şimdi ne oldu? Milli Savunma Bakanlığı da defteri oradan çekti, aldı. Onun için sabırla, bilinmeli ki bu seçimlerin nihai kararını Yüksek Seçim Kurulu verecektir. Yüksek Seçim Kurulu nihai kararı verdiği andan itibaren de iş bitmiştir.”