Kılıçdaroğlu: Siyaset halka hizmet etmek için yarışmak demektir
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Korku ve baskı üzerine siyaset asla doğru değil. Siyaset, halka hizmet etmek için yarışmak demektir.” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anadolu Kulübü Büyükada Şubesi’nde düzenlenen toplantıda, muhtarlar ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle buluştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, Büyükada’ya hem bir bürokrat hem de bir siyasetçi olarak defalarca geldiğini, her gelişinde içinde güller açtığını söyledi.
Adalı olmanın ayrıcalığı olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Adalılar karşılıklı olarak birbirine saygı duyuyor. Çok farklı kimlikler, çok farklı inançlar, çok farklı yaşam tarzları ama bütün bu farklılıklar adayı bir cennette dönüştürmüş durumda. Bütün, bu farklılıklar adanın zenginliği aslında. Adayı böyle görmek lazım.” diye konuştu.
“Sanki bir savaşa gidiyoruz”
Bir yerel seçim için sandık başına gidileceğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Sonuçta, muhtarlarımızı, belediye meclis üyelerimizi ve belediye başkanlarımızı seçeceğiz ama Türkiye’deki atmosfer şu: sanki bir savaşa gidiyoruz. ‘Türkiye’nin bir beka sorunu var. Türkiye, yok edilmek üzere. Türkiye, yok edilmek üzere ise, o zaman oturup başka şeyler yapalım.’ deniliyor. Ne yapacağız? Sandığa gideceğiz, muhtar seçeceğiz. Muhtar seçmek bir beka sorunu mu? Belediye meclis üyelerini seçmek bir beka sorunu mu? Belediye başkanını seçmek bir beka sorunu mu? Eğer, Türkiye’nin bir beka sorunu varsa, dönüp 17 yıldır bu ülkeyi yönetenlere sormak lazım. 17 yıl önce beka sorunu yoktu da şimdi mi ve neden çıktı? Korku ve baskı üzerine siyaset asla doğru değil. Siyaset, halka hizmet etmek için yarışmak demektir. Siyasi partiler, çıkarlar ve ‘daha güzel hizmet yaparız’ derler. Hizmetlerini sıralarlar ve vatandaş da gider tercihini kullanır. Siyaset budur.”
“Entelektüel zenginliği dünyaya taşımamız gerekiyor”
Kılıçdaroğlu, adanın kendine özgü zenginlikleri olduğunu ve bunların bir şekilde dünyaya duyurulması gerektiğini vurgulayarak, “Adalar’ın tarihe baktığımız zaman olağanüstü zenginlikler görürüz. Eğer bütün bu zenginlikleri duyurabilirsek, olağanüstü güzel bir hizmeti yerine getirmiş oluruz. Bu mümkün mü? Elbette mümkündür. Bunu hep birlikte yapmak zorundayız. 7 sanat dalında görev yapan, çalışan sanatçılar burada. Bu entelektüel zenginliği dünyaya taşımamız gerekiyor. Mesela adada, her yıl geleneksel olarak uluslararası felsefe konferansları yapılabilir. Adalar’da görkemli bir tarih var. Görkemli bir tarihin içinde yaşıyoruz ama İstanbullu bunun farkında değil. Gerçekçi olmak gerekiyor. Bunu gün yüzüne çıkarmak tek başına bir belediye başkanının yapacağı iş de değil.” ifadelerini kullandı.
Anadolu’nun pek çok noktasından insanların yaşamak için Adalar’a geldiğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Onlarla beraber bir huzur ve barış ortamı yaratıldı. Kimse ötekileştirilmedi. Kimseye farklı bir şey söylenmedi. Herkes kucaklaştırıldı. Kucaklaştırmak zorundayız ve bunu gerçekleştirmek zorundayız. Eğer huzurun ve barışın bir başkenti aranıyorsa, aranacak ve bulunacak yer Adalar’dır. Bu güzelliği bütün Türkiye ve dünyaya yaymamız gerekiyor. İstanbullu nefes almak için yazın buraya gelir. Koca İstanbul, üç büyük imparatorluğu başkentlik yapmış İstanbul ve beton ormanına dönen İstanbul.” dedi.
“İstanbul beton ormanına nasıl dönüştü?”
“Nasıl oldu da bu İstanbul beton ormanına dönüştü?” diye soran Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“(İhanet ettik) demekle bu sorun çözülmüyor. Bu sorunu çözmek için önce kent kültürüne sahip olmak lazım. Entelektüel birikime sahip olmak lazım. Kavgadan uzak, huzurdan yana bir kentin arayışı içinde olmak lazım. ‘Ben sadece bina yaparım’ anlayışıyla insanlar mutlu olmuyor. İnsanlar, yaşlılar huzur içinde konuşamıyorsa, gençlerimiz iş bulamıyorsa ve kente egemen olan sorun yumağı aşılamıyorsa, bunu aşabilecek bir siyasi anlayış gelmiyorsa, o kente huzur sağlayamazsınız. İnanıyorum ve güveniyorum, Ekrem İmamoğlu, gerçekten İstanbul’u İstanbul yapacak. Erdem Gül’ün bir avantajı var. Bir gazeteci. Gazeteciler, eleştirel gözle bakarlar. Dolayısıyla, devraldığı bayrağı daha ileriye taşıyacağına inanıyorum. Siyasetçiler, sanatın ve sanatçının farkında mı? Hayır. Yasaklarla, baskılarla götürmek istiyorlar. Adalar’ın kendine özgü bir kültürü var. O kültürün içinde sanatın çok önemli bir ağırlığı var. Dolayısıyla o sanat ve kültürün yaşaması lazım.”
“Adalar’ın haber değeri var”
CHP Adalar Belediye Başkan Adayı Erdem Gül de adalıların isteklerini iletirken temel ihtiyaç olarak hiç dile getirilmemesi gereken en basit istekleri sıraladığını aktararak, “Bunu çözmek zaten bizim yaşarken neredeyse boynumuzun borcu, özel bir proje geliştirmeye ihtiyaç duymadığımız şeyler. Adalılar, haklarını istiyor, bu haklarını da alacaklar. Çünkü Türkiye’de, biraz geriye giderek içinden geçtiğimiz dönemde insanların ve şehirlerin hakları verilmemiş durumda. Hak, hukuk ve adalet arayışı, bunun bir yansıması.” diye konuştu.
Gül, Adalar’ın Türkiye’nin ve İstanbul’un kimlik kartı olabilecek bir ilçe olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Adalar, bu geçen sürede geri bıraktırılmış durumda. İnsanları bir araya getirilmemiş, elinde bulundurduğu imkanları onların daha da fazla gelişmesi için kullandırılmamış ama en önemlisi insanlar ve farklı kesimler arasındaki dayanışma bağları ortadan kaldırılmış. Biz, hep birlikte bizim için zenginlik olan farklı kimliklerin bir arada yaşaması gibi bir avantajı daha da büyük bir ivmeye dönüştürmek durumundayız.”
Kültür ve sanatı Adalar’da günlük bir iş haline getirmek gerektiğine işaret eden Gül, “Adalar’ı İstanbul’un kimlik kartı haline getirmek istiyoruz. Gazeteci terimiyle konuşmamı bitireceğim: Adalar’ın haber değeri var.” dedi.
Toplantıya eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen, CHP Genel Başkan Yardımcıları Tuncay Özkan, Gamze Akkuş İlgezdi ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da katıldı.
Kılıçdaroğlu’ndan şehit ailesine ziyaret
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, programın ardından, 1995’te şehit olan Jandarma Komando Murat Yüksel’in Büyükada’da yaşayan ailesini ziyaret etti.
Ziyarette Kılıçdaroğlu’na CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP Adalar Belediye Başkan Adayı Erdem Gül de eşlik etti.
“Sorunu çözme görevi oy kullananların”
Kılıçdaroğlu, daha sonra Kartal’ın Karlıktepe Mahallesi’nde halka hitap etti.
Mevcut belediye başkanın güzel hizmetler sunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, onun bıraktığı bayrağı genç ve dinamik adayları Gökhan Yüksel’in devralacağını söyledi.
Bir seçime gidildiğini, sandık başına giden insanların muhtar, belediye meclis üyeleri ve başkanları seçeceğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Allah aşkına bunların beka sorunuyla ne ilgisi var? Belediye başkanı seçilecek. Kime hizmet edecek? Kartal’a. ‘Efendim Türkiye’nin beka sorunu var. Türkiye’nin beka sorunu varsa, 17 yıldır bu ülkeyi kim yönetti? Fransızlar, Kanadalılar mı yönetti? 17 yıldır yönetiyorsan ve Türkiye’nin beka sorunu çıkıyorsa, bunun sorumlusu her halde sensin. Esnaf, çiftçi, emekli, işsiz, sanatçı değil. Kim sorumlu? Dünyanın her tarafından bir sorun varsa, o işin sorumlusu, o sorunu çözmeyen adamdır.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, vatandaşın yetki verip iktidar koltuğuna oturttuğu kişi sorunu çözmüyorsa, sorunu çözme görevinin oy kullananlara düştüğünü belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Diyeceksiniz ki ’17 yıldır tek başına yönetiyorsun, ne istediysen aldın, istediğin kanunu çıkardın, istediğin kararnameyi çıkardın, istediğin valiyi tayin ettin, ne istediysen yaptın.’ Soru şu: ‘2 trilyon dolar vergi topladın, 70 milyar dolarlık özelleştirme yaptın, 500 milyar dolar borçlandın, beni niye soğan kuyruğuna mahkum ettin? Ne istediysen ben sana verdim, her türlü parayı, imkanı verdim, saray dedin sarayı da verdim, niye beni soğan kuyruğuna soktun?’ Bunu herkesin sorması lazım. Bu kuyruklar varlık kuyruğuymuş. Ben bilmez miyim o düşünceyi? Varlık kuyruğu olsa en başta sen yer alırdın, ben bunu bilmez miyim? Sarayda oturanlar vatandaşa hizmet edemez, sarayda oturanlar vatandaştan kopmuş insanlardır.”
“Vatandaşın dünya kadar derdi var”
Kılıçdaroğlu, İstanbul programı kapsamında partisinin Çekmeköy Madenler Meydanı’nda düzenlediği mitingde de vatandaşlara hitap etti.
Belediyelerde sosyal adaletin sağlanacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Bütçe görüşmelerinde dedim ki asgari ücret net 2 bin 200 lira olacak. Yapmadılar. 2 bin 20 lira yaptılar. Bizim bütün belediyelerimizde asgari ücret net 2 bin 200 lira. İnşallah, Allah izin verir sizler de takdir ederseniz, Seyfettin Başkanı 1 Nisan’da başkanlık koltuğuna oturtacağız. Güzel bir şey yapacak. 1 Nisan’dan itibaren Çekmeköy Belediyesinde asgari ücretle çalışanların maaşı 2 bin 20 lira değil 2 bin 200 lira olacak. İkinci söz. Biz kimsenin aşıyla işiyle uğraşmayız. İsteriz ki herkesin işi ve aşı olsun. Dolayısıyla asgari ücreti 2 bin 200 lira yapacak. Ama hiçbir işçinin işine son vermeyecek. Herkesi kucaklayacak.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, ülkede 8 milyon vatandaşın işsiz olduğunu belirterek, son bir yılda 1 milyon 11 bin kişinin de işten ayrıldığını söyledi.
İşsizlik ve yoksulluk konusunda konuştuğu sürece kendisinin eleştirildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Bu kardeşiniz hiç kimsenin önünde diz çökmez. Ben onun gibi değilim. Trump telefon edecek papazı serbest bırakacaksın. Biz o numaraları yer miyiz? Her yerde onurumuzla ve gururumuzla duracağız. Asla diz çökmeyeceğiz. Zulme asla alet olmayacağız. Nerede bir mazlum varsa bu kardeşiniz o mazlumun yanında olacaktır. Ben bunu söyleyince beyefendi rahatsız oluyor. ‘Bay Kemal konuşuyor.’ diyor. Bay Kemal konuşacak tabii. İşçinin, çiftçinin, esnafın, tüccarın derdini kim dile getirecek? Bunları birinin dile getirmesi lazım. Vatandaşın dünya kadar derdi var.”
Kılıçdaroğlu, Türkiye’de herkesin huzur içerisinde yaşamasını temenni ettiğini vurgulayarak, “Bu güzel ülkede beraber yaşamak istiyoruz. Varsa sorunlarımızı birlikte çözmek istiyoruz. Siyasetin görevi budur.” dedi.