Çavuşoğlu: Ne kadar bölücü varsa hepsi zillet ittifakının içinde
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Partilerine bir sözüm yok ama ne kadar terörist varsa ne kadar terör örgütü varsa istisnasız hepsi zillet ittifakı içinde.” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen Burdur Belediye Başkan Adayı Deniz Kurt’un proje tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, adayları Kurt’un projelerini çok beğendiğini söyledi.
31 Mart’ta Burdur için yeni bir sayfa açılacağını aktaran Çavuşoğlu, vizyon projelerle kentin çağ atlayacağını dile getirdi.
Bu projelerin, AK Parti belediyeciliğiyle hayata geçeceğini ifade eden Çavuşoğlu, Recep Tayyip Erdoğan ve onun çalışma arkadaşlarının bu vaatlerin arkasında olduğunu bildirdi.
Antalya’ya geçen yıl yerli ve yabancı 19 milyon turistin geldiğini anımsatan Çavuşoğlu, bu turistlerin yüzde 10’unu Burdur’a getirmeleri gerektiğini, millet bahçeleri ve vizyon projelerle bu durumun gerçeğe dönüşebileceğini belirtti.
Cumhur İttifakı’nı 15 Temmuz sonrası kurduklarını hatırlatan Çavuşoğlu, bu ittifakı ülkenin karşı karşıya kaldığı tehditleri bertaraf etmek için oluşturduklarını hatırlattı.
Asırlardır hedef olan Anadolu topraklarının bundan sonra da hep hedef olacağına dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Bunu aklımızdan çıkarmayalım. Ülkemiz büyüdükçe karşısına çıkarılan zorluklar da daha da büyüyecektir. Suriye’deki mevcut durum bizim için beka meselesi değil mi? Terör saldırıları, FETÖ, beka meselesi değil mi? Beka demek bir ülkenin ve milletin geleceğini garanti altına almak demektir. Beka demek, sadece kötü senaryolarla hareket etmek demek değildir. Bizim geleceğe yönelik ülkümüz, hedefimiz, davamız yok mu? Türkiye Cumhuriyeti’nin 2023 hedefleri yok mu? Var. Bu hedeflere bir bir ulaşıyoruz. Bizim daha uzun vadeli büyük hedeflerimiz, vizyonlarımız var. ‘2053 ve 2071 vizyonu’ derken ‘laf olsun’ diye demiyoruz. Bugünden o vizyonu ortaya koymazsanız o hedeflere ulaşamayız ya da geç ulaşırız. Gelecek nesiller bizden aldığı mirası daha ileriye götürecektir. Tıpkı biz ecdadımızdan aldığımız mirasları yurt içi ve yurt dışında ihya ettiğimiz gibi.”
Tüm hedeflere ulaşmak, karşı karşıya oldukları tehditleri bertaraf etmek, terörle mücadele etmek için MHP ile güçlerini birleştirdiklerini vurgulayan Çavuşoğlu, “Cumhur İttifakı anlayışıyla neden anayasayı değiştirdik? Çünkü başkanlık ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ülkemizin istikrarını pekiştirmek istedik. Ülkemizi güçlendirmek istedik. Bunun faydasını görmeye başladık. Yani Cumhur İttifakı bunun için kuruldu. Onlara göre bir beka problemi yoktur. Zillet ittifakına göre beka problemi yok. Neden yok? Çünkü terör örgütleri, o zillet ittifakının içinde olduğu için, bunlar bu terör örgütlerini bir beka sorunu olarak görmüyor. Görmemesi de doğal.” diye konuştu.
“Bunlar, PKK’nın izni olmadan bir kelime edemez, bir adım atamaz”
“CHP’nin yanlış politikaları ve teröristlerle yaptığı ittifak, Burdur’da yaşayan CHP’li arkadaşlarımızı bağlamaz. Onların hatası değil bu.” diyen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün PKK zillet ittifakının içindeyken İP ve CHP’nin PKK’yı bir beka sorunu olarak görmesi mümkün mü? Değil. Beraber hareket ediyorlar. Listeleri beraber oluşturuyorlar. Çok açık net söylüyorum. Burada tabi ki HDP’nin adayı falan yoktur listede. Burada da var öyle mi. Göstermelik. HDP adına listeye giren istisnasız tüm belediye meclis üyesi adayları ya da İzmir’de olduğu gibi birlikte belirledikleri gibi adaylar PKK tarafından belirlenmiştir, yerleştirilmiştir. HDP denen parti PKK’nın kuklasıdır. Bunlar, PKK’nın izni olmadan bir kelime edemez, bir adım atamaz. Bütçe görüşmelerinde yüzlerine söyledim. ‘Doğru söylemiyorsunuz, PKK’dan bağımsızız’ diyebildiler mi? ‘Bizim güvencemiz PKK’ diyorlar. İP ve CHP’nin bunları tehdit olarak görmesi mümkün değil. FETÖ’nün koordine ettiği bir ittifak FETÖ’yü tehdit olarak görür mü? Ama biz görüyoruz. Bu ülkede darbe yapmak istediler. Siz karşı çıktınız. 29 gün meydanlarda nöbet tutmadınız mı? Dolayısıyla onların millet, devlet ve vatan anlayışıyla bizimkinin farklı olması doğal. Bizim ittifakımızı kuranlar vatanı, milleti, bayrağı için her an şehit olmaya hazır olanlardır. Bizim ittifakımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından kurulmuştur, tüm teşkilatlarımız her yerde gücünü birleştirmişlerdir.”
“Zillet ittifakının adayları bugüne kadar hangi hizmetleri yapmışlar?” diye soran Çavuşoğlu, “Burdur’daki belediye başkanı geçen seçimlerde aday olurken 40 tane projeden bahsetmiş. O kataloglar var. Kaç tanesini gerçekleştirmişler. Sadece dört tanesini, yani yüzde 10’unu. Yüzde 90 projelere ne oldu. Geçen dönem AK Parti’den seçilen belediye başkanımızın yarım bıraktığı projeler var. Onlara ne oldu? Hangisi tamamlandı. Sözünde durmayan bir insana Burdur’u tekrar teslim eder miyiz? Burdurluları enayi yerine koyanlara tekrar oy verir miyiz? Bir insanda utanma duygusu olsa, ar namus olsa 40 projeden 36’sını gerçekleştirememiş, utanır aday olmaz bir daha. Bunlar ‘Hizmet etmeye ne gerek var. Nasıl olsa bize oy verecekler.’ diyor.” ifadesini kullandı.
Antalya’nın bir dönem CHP zihniyetiyle 10 sene geriye gittiğine vurgu yapan Çavuşoğlu, şimdi Menderes Türel’in çalışmalarının görüldüğünü, Aydın’ın Denizli, Muğla ve İzmir’in ise Antalya olmak istediğini bildirdi.
Eskişehir’in ise Konya ve Kayseri olmak istediğini anlatan Çavuşoğlu, “Demek ki özlem var. Millet uyandı artık. Millet kendini enayi yerine koyanlara, bu sefer ders verecek. İzmir dünyanın en güzel şehirlerinden birisi olmasına rağmen belediyecilikte dünyanın en geri kalmış şehirlerinden bir tanesidir. Hep aynı zihniyet. CHP zihniyeti. Muğla’da her yerde çöp var. Bodrum gibi dünyanın en gözde turizm beldesinin her yerinde çöp var. Bodrum’da denizlere lağım akıyor.” dedi.
“Bu seçim sadece basit bir seçim değildir”
“Milletin, zillet ittifakı içerisindeki o şer cephelerini gördüğünü” söyleyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Ben siyasi partilere bir şey söylemiyorum. CHP’ye de bir şey söylemiyorum. Bir gerçek var ki CHP içinde teröristlerin cenazesine giden milletvekili var. CHP içinde DHKP-C’liler var. DHKP-C ile PKK’nın bir farkı yok. DEAŞ ile Türkiye’ye saldırdılar. Şehirlerde çukurlara, dağda inlerine gömdük, gömmeye devam edeceğiz. Nerede olursa olsun fark etmez. İP’e oy veren CHP’ye oy veren vatandaşlarımız şunu unutmasın. Partilerine bir sözüm yok ama ne kadar terörist varsa ne kadar terör örgütü varsa istisnasız hepsi zillet ittifakı içinde. Türkiye’de ne kadar hain varsa içeride ve dışarıda Türkiye’nin bölünmesini isteyen ne kadar bölücü varsa hepsi zillet ittifakının içinde. CHP’ye bölücü demiyorum İP’e de bölücü demiyorum. Ama onlarla beraber ittifak kurdular. Onlar da bu gerçeği kabul etsinler. Bazı milletvekilleri ‘Ne olur böyle söylemeyin bizim taban da tepki gösteriyor’ diyor. Ben size ‘Terörist mi?’ dedim. Ama siz de şuna ‘yok’ deyin. Bu ittifak içinde PKK var mı? HDP ile ittifak yaptınız mı? ‘Bazı yerlerde yapmadık.’ Bazı yerlerde yapmadığın seni aklamaz ki. İzmir’de berabersiniz. Çukur eylemleri zamanında şehitler verdik. Kahramanlarımız o hainlerle mücadele ederken, onları çukura gömerken, İzmir’den ve Türkiye’den en güçlü desteği veren, teröristlerle dayanışma gösteren kişidir İzmir adayı. Biz laf olsun diye, iftira atmak için bir şey söylemiyoruz. Net belge ve bilgilerle konuşuyoruz. Doğru söylemediğimizi iddia ediyorsanız buyrun mahkemeye verin. Ben Dışişleri Bakanıyım. Her kelimeyi, cümleyi tartarak konuşurum. Gerçek olmayan bir şeyi söylersek içeride ve dışarıda inandırıcılığımızı kaybederiz.”
Cumhur İttifakı sayesinde dış politikada çok daha güçlü olduklarına işaret eden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Artık sahada da güçlü, masada da güçlüyüz. Eskiden sahadaki kazanımlarımızı masada kaybederdik. O devir bitti. Girişimci ve insani dış politikamızla dünyanın her yerinde söz sahibiyiz. Uluslararası sistemde söz sahibi bir ülkeyiz. Doğruya ‘doğru’ yanlışa ‘yanlış’ diyoruz. Başkalarının dayatmalarına, başkalarının aldığı haksız kararlara boyun eğmeyen, bunun yanlış olduğunu söyleyen bir Türkiye Cumhuriyeti var. Ben Cumhur İttifakı’nın faydasını MHP’nin bize olan desteğini sadece ittifak kurulduktan sonra değil, öncesinde de çok görüyordum. Sayın Devlet Bahçeli’ye çok teşekkür ediyorum. Biz bugün dünyada söz sahibiyiz derken girişimciliğimiz ve insani yaklaşımlarımızla söz sahibiyiz. Bugün etrafımızdaki sorunların çözümü için ne kadar çaba sarf ettiğimizi görüyorsunuz. Suriye’deki savaşın bitmesi ve siyasi çözüme ulaşması için, Suriyelileri güvenli şekilde ülkelerine döndürmek için yaptığımız çalışmaları görüyorsunuz. Azerbaycan’ın haklı davası milli davamızdır. Kıbrıs milli davamızdır. Türk dünyasının birleşmesi için çalışıyoruz. Balkanlar’daki soydaşlarımıza sahip çıkıyoruz. ‘100 yıldır Türkler gelecek bizi bulacak’ diyenleri bir kez daha yalnız bırakma lüksümüz yok bizim. Şimdi onlarla tekrar kucaklaştık. Ahıska Türkleri’ne, Kırım Tatarları’na, Gagavuz Türkleri’ne sahip çıkmakla mükellefiz. Bu seçim sadece basit bir seçim değildir. Ülkemizin istikrarı ve geleceği bakımından da önemlidir. Ülkemizin istikrarının ve geleceğinin güçlü olmasının sadece soydaşlarımız için önemi yok. Dünyada ne kadar mazlum varsa bu seçimde de Türkiye’ye bakıyor. Kutsal davalarımızın sorumluluğunu kimsenin almayacağını, biz olmazsak Kudüs’e kimsenin sahip çıkmayacağını unutmayalım.”