Mersin’de yaşananlar, Zillet’i çok İYİ anlatıyor!
Tamer KORKMAZ
Meral Akşener, bir hafta önce Mersin’de şöyle diyordu: “Gördüklerimden anlıyorum ki, Burhanettin Başkan ipi göğüslemiş; göğüslediği ipin daha ileriye doğru gitmesi için çaba göstereceğiz. İnşallah, Mersinliler 1 Nisan Şakası’nı 31 Mart gecesinden yapmış olacaklar! Mersin, bizim için çok önemli…”
*
Bir hafta sonra yaşananlar ise “şaka” gibiydi, ama asla “şaka” değildi:
İP’in Mersin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Burhanettin Kocamaz’ın -ismi İl Seçim Kurulu’na yarım saat geç bildirildiği için- adaylığı kabul edilmedi!
*
Beş dönem boyunca MHP’den -evvela Tarsus’tan sonra Mersin Büyükşehir’den- belediye başkanı seçilen Kocamaz; Hamit Tuna’nın aday yapılmasının ardından, MHP’den istifa etti.
4 Aralık 2018’de ise Akşener’in Partisi’nden Mersin Büyükşehir adayı olduğunu açıkladı: O tarihten itibaren, listelerin seçim kurullarına teslim tarihi olan 19 Şubat 2019’a kadar geçen 78 günde ilgili evrak yetiştirilemedi!
İşte bu “akla ziyan” durum; Diriliş Postası’nın dünkü manşetinde “78 Günde 3 Kilometre Yürüyememişler” şeklinde esprili bir başlıkla -tam isabet- yer aldı.
TAAMMÜDEN GECİKTİRENLER
Peki, bu nasıl bir “numara”dır, böyle?
“Taammüden Gecikme” hamlesiyle “İP seçmeninin Mersin’de -HDPKK’nın da desteklediği – CHP adayına oy vermek zorunda bırakılacağı” bir siyasi hesap, üçkâğıt veya düzenbazlık sergilendiğini görebilmek hiç de zor değildir!
*
Böylesi durumlarda, “Bir tıkırtı geldi. Mutfakta biri mi var?” diye sorulduğunu biliyorsunuz!
*
İP’ten yapılan açıklamada, Kocamaz’ın yaşadıkları “Dâhili Operasyon” olarak nitelendi: Benzer bir tabiri Meral Akşener de adeta burnundan soluyarak kullandı.
ELBETTE “İÇERİDEN” VURULDULAR
Burhanettin Kocamaz mı; twitter’dan “Seçimi açık ara alacağımız bir durumda iken parti içinden vurulduk. Biz ne ihanetler gördük ama asla yılmadık” diye yazdı…
Üstüne bir de şöyle dedi: “Maalesef Sayın Hamit Tuna’nın ‘Göreceksiniz Kocamaz İYİ Parti’den de aday olamayacak’ cümlesi doğru çıktı. Mutlaka bir yol bulup, Mersin’i entrika yapanlara teslim etmeyeceğiz.”
İP’li Kocamaz, herhalde yaşadığı hayal kırıklığından olsa gerek; adeta “grogi” durumdaydı:
Bir yandan “İçeriden vurulduk” diye yazıp, diğer bir taraftan da MHP’li Tuna’yı suçlarken “düştüğü çelişkili durumu” göremiyordu!
*
Cumhur İttifakı’nın Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Hamit Tuna ise “Burhanettin Kocamaz’ın şahsını karalamaya çalıştığına” işaret ederek, “İki ay önce bir salon toplantısında ‘Göreceksiniz, Kocamaz İYİ Parti’den bile aday olamayacak’ dediğim şeklindeki iddia kesinlikle doğru değildir” diye konuştu.
“ÖRNEK OLAY” HÜKMÜNDE
Akşener’in Partisi’nin Mersin’de yaşadığı bu ibretlik hadise, “Zillet İttifakı” bahsinde bir “Örnek Olay” teşkil ediyor!
CHP+İP+HDPKK’nın fiilen oluşturduğu birlikteliğe “Zillet İttifakı” denilmesine İP’liler de bozuk çalıyor yahut kızıyor.
-Hiç kızmasınlar…
Bunlara neden “Zillet İttifakı” denildiğini, Mersin’deki olay “çok ama çok İYİ” anlatıyor, aslında!
ZİLLET’E YAZILMIŞLAR, BİR DEFA…
Elbette, şöyle denilebilir:
En başta Akşener olmak üzere İP’liler, “kimlerle siyasi birliktelik içinde bulunduklarını” hiç olmazsa bu son yaşananlardan sonra “görebilseler” bari…
Böyle desek dahi; eh, değişen bir şey olmayacağını da biliyoruz!
Çünkü, burada “görememe veya anlayamama” değil; daha derindeki başka bir hadise var:
Bunlar, bu Zillet İttifakı’na yazılmışlar bir defa, çıkıp gidemezler: Görevleri budur!
“Dâhili Operasyon” dâhil…
-Her ne yaşarlarsa yaşasınlar; sineye çekip Zillet’in yolunda devam edeceklerdir!