Algılar ve gerçekler
Deniz ZEYREK
AK Parti‘nin 40 ildeki belediye başkan adaylarını açıkladığı töreni izledim. Gerçekten, bir propaganda ve iletişim başarısıydı.
Bütün TV kanalları, salona tertibat kurmuş, en önemli yüzlerini oraya getirmiş, toplantıyı canlı yayınlayıp, canlı yorumlatıyordu.
Konuşulanları dinledikçe, törenin “adayların” değil, “belediye başkanlarının” açıklandığı toplantıyı izlediğim hissine kapıldım.
Meslektaşlarımın yorumlarına bakılırsa, seçimleri boşuna yapıyoruz. Oysa durum o kadar da göründüğü gibi değil.
Parti Sözcüsü Ömer Çelik, geçen hafta çok net bir şekilde Ankara, İstanbul ve İzmir adaylarının da açıklanacağını söylemişti. Buna karşın, açıklanan adaylar arasında Ankara İstanbul ve İzmir yoktu.
TEREDDÜT YARATAN SORULAR
Açıklamanın yarına bırakıldığı söyleniyordu. Ankara‘da Mehmet Özhaseki, İzmir‘de Nihat Zeybekci isminde bir sorun olmadığına göre, bu gecikme İstanbul adayından kaynaklanıyor olabilir miydi?
Kaynaklarım, TBMM Başkanı Binali Yıldırım‘ın İstanbul adaylığı için gönüllü olmadığını, hatta kabul etmek istemediğini söylüyor. Bu nedenle de kendisinin kararı beklenmeden isminin kesinleşmiş gibi açıklanmasından rahatsız olmuş.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmelerde konu henüz karara bağlanmamıştı.
“Evet” demeden önce sahadaki duruma bakması, şu sorulara yanıt bulması gerekiyordu:
– En büyük rakibi kim olacaktı? Gürsel Tekin mi Muharrem İnce mi yoksa Ekrem İmamoğlu mu?
– Ekonomik sorunlar, işsizlik, fiyat artışları ve iktidar yorgunluğu, partinin oylarını düşürüyor mu?
– Milliyetçi ve Kürt seçmenlerin eğilimi ne yönde?
– MHP aday çıkarmadı diye bütün MHP‘liler kendisine mi oy verecekti yoksa MHP ile ittifak tavanda mı kalacak?
– CHP, Gürsel Tekin gibi bir ismi aday gösterirse hem HDP‘nin tabanındaki Kürtlerin, hem AK Parti‘ye oy veren muhafazakar Kürtlerin oyunu alır mı?
– MHP tabanından oy alamadığı gibi Kürtlerin oyunu da kaybederse İstanbul‘u kazanma şansı olur mu?
SOYLU’YA KALABİLİR Mİ?
Yarına kadar Yıldırım ile Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın yeni görüşmeleri olabilir. Erdoğan‘ın Yıldırım‘ı ikna etme ihtimalini yüksek görüyorum. Ancak çok düşük bir ihtimal de olsa “beni affedin” derse, AK Parti çok kısa süre içinde yeni bir İstanbul adayı bulmak zorunda kalabilir.
“Kim olur” diye sordum kaynağıma.
“Sayın Soylu var” karşılığını verdi.
Süleyman Soylu, İçişleri Bakanlığı’nı bırakmak istemiyor. Haklılık payı da var. Başarılı bir çizgisi var. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan isterse itiraz etmez.
Kaynağıma göre, MHP tabanında Yıldırım‘a oy vermek istemeyecek bir kesim Soylu‘ya gönül rahatlığıyla oy verebilir ve bu durum Soylu‘yu avantajlı hale getirebilir.
ÖZHASEKİ GÖKÇEK’TEN GÜÇLÜ MÜ?
Eski bakan Nihat Zeybekci, bir önceki yerel seçimde Binali Yıldırım‘ın yapamadığını yapıp İzmir‘i alabilir mi?
Zor görünüyor. İzmir‘deki Denizlili nüfusun çokluğu İzmir adayının Zeybekci olmasını sağlamış olabilir. Ancak İzmir‘i alma iddiasından biraz vazgeçilmiş gibi görünüyor.
Ankara‘da Özhaseki güçlü bir aday olarak ortaya çıktı. MHP‘nin aday çıkarmayacak olması da Özhaseki‘yi rahatlattı. Bu iki detayı dikkate alırlarsa, CHP ve İYİ Parti‘nin Mansur Yavaş‘ı aday göstermesi kaçınılmaz olacaktır. Peki Yavaş 2014 performansını gösterirse Özhaseki‘yi geçebilir mi?
Kim ne derse desin. Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, kutuplaştırma becerisi, Ankara‘da kendi seçmen tabanını yaratması gibi nedenlerle, Özhaseki‘den daha güçlü bir profildi.
Gökçek‘in bile tartışmalı bir sonuçla zor geçtiği Yavaş‘ın, aynı performansı göstermesi halinde Özhaseki‘yi geride bırakması işten bile olmayabilir.