Yüce Divana göndermek boynumuzun borcu
MHP Muğla Milletvekili ve Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Erdoğan, Türkiye’yi sarsan yolsuzluk olayları ile ilgili olarak hükümeti sert bir dille eleştirirken,” Savcıları, polisleri engelleyebilirsiniz. Ama Türk Milletini engelleyemezsiniz. Bu hükümetteki herkesi yüce divana göndermek boynumuzun borcudur” dedi.
Türkiye’yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonu hükümeti kabine revizyonuna kadar götürürken, tartışmaları da aralıksız olarak devam ediyor. MHP Muğla Milletvekili ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Erdoğan, yolsuzluk olaylarını değerlendirirken hükümeti de sert bir dille eleştirdi. Erdoğan, ” Bu hükümeti yüce divana göndermek boynumuzun borcudur” dedi. MHP İl Başkanlığı binasında basın toplantısı düzenleyen Milletvekili ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Erdoğan, “Savcıları, hakimleri ve polisleri engelleyebilirsiniz, ancak Türk milletini engelleyemezsiniz. İki yıl önce söylediğimiz gibi bu hükümetteki herkesi Yüce Divan’a göndermek, boynumuzun borcudur. Dünyanın başka bir ülkesinde böyle bir şey olsaydı hükümet istifa ederdi. Başbakan paralel devlet yapılanması söylemlerinde bulunuyor. Kendi atadığı Genelkurmay Başkanı’nı terör örgütü diyerek cezaevine attırdı. Bu operasyonu yürüten Savcı Zekeriya Öz’ün sonuna kadar arkasında olduğunu her fırsatta dile getirdi. Aynı savcı hepimizi dehşete düşüren görüntülerin ortaya çıktığı operasyona imza atınca onu paralel devletin bir çetesi olarak değerlendiriyor. Çalınan minare o kadar büyük ki bunun hiçbir kılıfa sığacak tarafı yok” diye konuştu.
Mehmet Erdoğan, yolsuzluğun üzerine gidilmesi gerektiğini söyleyerek hukukun üstünlüğüne dikkat çekti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı da eleştirerek, “Oradaki fotoğraflar, oradaki yol kontrollerine, bir oralara gidip baksınlar. Sayın Başbakan, Güneydoğu’daki paralel devlet yapılanmasını, KCK yapılanmasını yıkan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’i görevden aldı ama şimdi kendi hükümetleri tarafından atanan ki bugün bu olaylarda ismi geçen emniyetteki şube müdürlerinin birçoğu AKP iktidara geldiğinde şube müdürü seviyesinde değillerdi. Bu iktidar döneminde, görevlerini başarıyla yapageldiler. Belli kıdeme geldiklerinde de Türkiye’de belli görevlere bu iktidar tarafından atandılar. İktidarda biz yoktuk, 11 senedir iktidarda olan bir partinin genel başkanı, Türkiye’nin Başbakanı çıkıyor, ‘Devletin içindeki paralel devlet yapılanmasına müsaade etmeyeceğiz.’ diyor. Buna ne söyleyeceğimi ben de bilemiyorum. Bu kadroları, bu savcıları atamak için 2010 yılında referandumla Anayasa’yı değiştiren Sayın Başbakan’m kendisi. Şimdi de kendi kurduğu bu sisteme, paralel devlet yapılanması diyor. Bu olayın mağduru biziz, ‘Bana gelmek istiyorlar.’ diyor. Ortada bir yolsuzluk varsa bunun doğrusunun usulüne göre ortaya çıkarılması mı gerekiyor, yoksa kapatılması mı gerekiyor?” şeklinde konuştu.