Erzurum modern tesisiyle ‘hayvancılık merkezi’ olma yolunda
Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından Erzurum-Pasinler kara yolu kenarındaki 160 bin metrekare alanda yapılan pazar, açık ve kapalı padoklarda büyükbaş ve küçükbaş toplam 5 bin hayvan barındırma kapasitesine sahip.
Bünyesinde 612 büyükbaş ve 1200 küçükbaş hayvan konaklama ahırı, 1300 metrekare yem deposu, 200 kişilik müzayede salonu, 20 çoban konaklama evi, 48 kişilik konaklama kapasiteli misafirhane, 500 araçlık otoparkı, artıma tesisi, polis ve zabıta karakolu, veteriner muayene istasyonu bulunan tesiste lokanta, kafeterya, cami, lokal gibi çeşitli müştemilatlar da yer alıyor.
Bölgede hayvanların düşük bedellerle pazarlanmasının önüne geçip fiyat politikasının tek bir noktada belirlenmesini sağlamayı amaçlayan pazarda alıcı ile satıcılar “modern” bir alanda buluşuyor.
Yaklaşık 1 milyon 628 bin büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığıyla Türkiye’nin “et deposu” olarak nitelendirilen Erzurum, eskiden olduğu gibi yeniden hayvancılığın merkezi olma yolunda ilerliyor.
Kovid-19 nedeniyle tüm tedbirler alındı
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının etkili olduğu bugünlerde, pazara giren araçlar ve hayvanlar dezenfekte edildikten ve hayvanlar kontrolden geçirildikten sonra pazara girişleri sağlanıyor.
Pazar içerisinde de polis ve zabıta ekiplerince virüsün yayılmasını önlemek amacıyla maske, sosyal mesafe ve tokalaşmama kuralları konusunda denetimler yapılarak belediye ekiplerince hijyen kuralları ön planda tutuluyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AA muhabirine, Türkiye’de ve Avrupa’da benzer konforda bir tesisin bulunmadığını savundu.
Hijyenik ortamda vatandaşların alışverişlerini yapmalarını ve hayvan almalarını sağladıklarını anlatan Sekmen, şöyle konuştu:
“Erzurum geçmişte bölgenin hayvan üretim merkeziydi ve insanımız geçim kaynağını bu alandan sağlamaktaydı. Fakat geçen süre içerisinde gitgide zayıflamış ve maalesef bu bölgede hayvan üretimi ve yetiştiriciliği zayıflamış duruma gelmişti. Biz de hayvancılık alanında önemli yatırımlar yaptık. Göletler, sıvatlar, hayvan pazarları, mezbahaneler oluşturduk ve bu tesisi hizmete soktuk. Bu bölge hayvancılık bölgesi. Meralarımızı değerlendirerek vatandaşımızı en üst seviyede gelir elde edebilir bir konuma taşımayı hedefliyoruz ki hem bölgemiz kalkınsın hem insanımız gelir ihtiyacını buradan karşılasın hem de ülkemizin et ve süt ihtiyacını bu bölgeden karşılayalım.”
“Besiciler kar edecek”
Sekmen, 3-5 yıl içerisinde Erzurum ve Doğu Anadolu Bölgesi’nin hayvancılık alanında ön plana çıkacağını, ülkenin bu alandaki ithal sıkıntısının da çözüleceğini kaydetti.
Yeni yatırımlarla ihracat yapacak bir konuma kavuşacaklarını aktaran Sekmen, şunları söyledi:
“Erzurum’a et ve ot borsası da kuracağız. Bütün alıcılar, büyükbaş ve küçükbaş hayvan alıcıları mutlaka Erzurum’a gelecekler ve hayvanlarını buradan alacaklar. Kayıtlı sisteme de geçeceğiz. Artık kayıtlı olmayan hayvan alım ve satımı söz konusu olmayacak, devletimizin kazancı olacak. Burası devletin kontrolünde olduğu için burada birtakım yasa dışı gruplar faydalanamayacak ve herhangi bir suistimale fırsat verilmeyecek. Vatandaşımız devletin kontrolünde sayı fark etmeden gelip burada hayvan satabilecek. Arzu ettiği fiyatı bulursa satacak yoksa kimsenin bir baskısı altında kalmayacak. Yeni uygulamalarla besiciler kar edecek. Vatandaşımızın artık cebi para görecek ve kazançlı duruma geçecek. Hayvan alım satımı artık alelade meydanlarda değil böyle güzel bir yerde yapılacak.”
Besicilerden Metin Yanar da tesisin dev bir proje olduğunu belirterek, “Bırakın Türkiye’yi, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir tesis yoktur. Erzurum’a ve ülkemize kazandırılan ve Doğu Anadolu Bölgesini canlandıran çok güzel bir tesis. Erzurum’un şanına da yakışan bir tesistir. Şu anda burada mescidimiz, camimiz, lokantamız, polis noktamız, kahvemiz var. Burası inanılmaz bir tesis ve çok güzel bir proje. İnsanlar bu tesise geldiklerinde hiçbir sorunla karşılaşmıyor.” diye konuştu.