Soylu: PKK’yı söküyoruz, PKK’yı çözüyoruz, siz hiç endişe etmeyin
İçişleri Bakanı Soylu, “2018 yılında terör örgütüne katılım son 30 yılın en düşük seviyesine geldi. Onun üç katı kadar da teslim oldu. PKK’yı söküyoruz, PKK’yı çözüyoruz, siz hiç endişe etmeyin.” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “2018 yılında terör örgütüne katılım son 30 yılın en düşük seviyesine geldi. Onun üç katı kadar da teslim oldu. PKK’yı söküyoruz, PKK’yı çözüyoruz, siz hiç endişe etmeyin.” dedi.
Soylu, partisince Osmancık ilçe meydanında düzenlenen mitingdeki konuşmasında, Türkiye’nin geçmişte yaşadığı sıkıntılarla AK Parti döneminde gerçekleştirilen yatırımlar ve projelere ilişkin vererek, vatandaştan kıyaslama yapmasını istedi.
Dış güçlerin yıllardır Türkiye’nin yakasından düşmediğini, ülkede birlik, beraberlik istemediğini belirten Soylu, “Bu toprakların bir tek şifresi vardır, o da tevhittir, birliktir, beraberliktir, kardeşliktir. Bizi hep ondan uzak tutmaya çalışıyorlar. Bölüp, zayıflatıp, ayaklarımızı mecalsiz hale getirmek istiyorlar. Bunları hiç bitirmediler.” diye konuştu.
“1,5 yıl önce Irak’ın kuzeyinde bir devlet kurmak istediler. Ben işin içerisindeyim. Eğer Tayyip Erdoğan olmasaydı, o devlet orada kurulmuştu.” diyen Soylu, şöyle devam etti:
“Tayyip Erdoğan engelledi onu. Dertleri şu: ABD tahrik etti, Avrupa teşvik etti. O devleti orada kurup Türkiye’nin güneydoğusuna bir kama çakacaklardı, hareket etmeyelim diye. Yapmak istedikleri Irak’ın kuzeyinde bir devlet, Afrin’de bir terör merkezi kurmaktı ama başaramadılar. Recep Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşı olarak söylüyorum. Bu ülkenin huzurunu bozmaya, ülkeyi bölmeye çalışan hiç kimseye müsaade etmeyeceğiz. Bedelini ödettireceğiz, hiç merak etmeyin.”
Terörle mücadele çalışmalarına değinen Soylu, “13-14 yaşlarındaki kızları annelerden alıp Murat Karayılan’ın, Cemil Bayık’ın masasına meze yapıp tecavüz edenlerin burunlarından fitil fitil getirmezsem, namerdiz. Son iki yılda 3 bin 333 teröristi… 3 bin 99 barınak ve sığınaklarına girdik. Geçen gün onlara güzel bir seçim hediyesi verdik, gördünüz değil mi? Dört tane. Artık kafalarını çıkaracak durumda değiller.” ifadesini kullandı.
“Terör örgütünü bize bırakın, biz onun hakkından geliyoruz”
Türkiye’nin terörle mücadelede büyük mücadele verdiğini, bu konuda çok üst bir noktaya geldiklerini vurgulayan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2018 yılında terör örgütüne katılım son 30 yılın en düşük seviyesine geldi. Onun üç katı kadar da teslim oldu. PKK’yı söküyoruz, PKK’yı çözüyoruz. Siz hiç endişe etmeyin. Ne olursunuz yarına bakın, çocuklarımıza, geleceğimiz, şehirlerimizin yarınlarına bakın. Terör örgütünü bize bırakın, biz onun hakkından geliyoruz. Başka bir terör örgütü daha vardı, DHKP-C diye. Size özet bir şey söyleyeyim. DHKP-C terör örgütünün her ilde, her ilçede yöneticileri varmış, her sendikada falan. Bir terör örgütü. Türkiye’de olanlarla ilgili özel bir rapor vereyim size. Biliyorsunuz savcı öldürürler, hakim öldürürler. Yöneticileri eğer Türkiye’deyse ya ölüdür ya tutukludur. Bu kadar basit. Türkiye terörle güçlü bir mücadele ortaya koyuyor. 94 tane PKK’nın belediyesini görevden aldık, 198 tane belediye meclis ve il genel meclis üyesini görevden aldık. Artık dağa adam gönderemiyorlar, para gönderemiyorlar oradan. İki yılda tam 10 katrilyonluk uyuşturucularına el koyduk. Kaçak sigaradan para kazanıyorlardı. Yüzde 21,5 Türkiye’de kaçak sigara alan vardı. Onu yüzde 1,5’a çektik. PKK’nın şah damarını kestik, şah damarını.”
Bakan Soylu, HDP’nin CHP başta olmak üzere başka partilerin desteğiyle TBMM’ye girdiğini belirterek, “Bana ‘Diyarbakır’daki, Hakkari’deki, Şırnak’taki askerleriniz işgal askeridir’ dediler. Ben onun ağzının payını verdim ama ben lafı söyleyene bakmam, lafı söyletene bakarım. Kılıçdaroğlu, Akşener ve Saadet Partisi’nin Başkanı Temel Karamollaoğlu’dur bu lafı onlara söyleten. Eğer onlar o desteği vermeselerdi, Meclis’e giremeyeceklerdi.” diye konuştu.
“Şimdi ne yapıyorlar. Türkiye’nin huzurunu bozmak için ikinci safhayı devreye soktular.” diyen Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
“325 PKK’lıyı, 325 HDP’liyi kendi belediye meclislerine ve il genel meclislerine yazdılar. Osmancık’ta, Çorum’da PKK’ya patlayıcı taşıyan bir kişi belediye meclisine seçer misiniz? Uyuşturucu ticareti yaparak elde ettiği parayı PKK’ya gönderen kişiyi belediye meclisine seçer misiniz? Esnaftan haraç toplayan, bunları PKK’ya gönderen kimseyi belediye meclisine seçer misiniz? Siz seçmezsiniz de onlar seçtiler, onlar yazdılar. Şimdi ‘Onlar CHP’liydi’ diyorlar. Sen eğer onlardan bir tanesini tanıyorsan ben adımı değiştireceğim Kılıçdaroğlu. Bir tanesini tanıyorsan, bir tekini tanıyorsan ben adımı değiştireceğim. Ben bu ülkenin İçişleri Bakanı’yım. Ben itfaiyeci değilim. Bu devletin bana verdiği görev, milletin başına bir musibet gelecekse, birisi milletimizi ve ülkemizi tehdit ediyorsa, milletimize ve ülkemize musallat olduysa, milletimizin başına bir bela gelecekse benim görevim onu seyretmek değil, önüne geçmektir. Milletimizin başına şu anda bir musibet getiriyorlar, bir bela getiriyorlar.”
“Bize, ‘Nasıl bunları büyükşehirlere taşıyorsunuz’ diye sormaz mı?”
Terör örgütü PKK’nın, “Siz bizim 94 belediyemizi alırsınız ha. Biz sizin şehirlerinize sızalım da görün.” diye tehditlerde bulunduğunu aktaran Soylu,
“Bunu da kiminle yapıyorlar? Baş olmak için siyasete soyunan, şimdi kuyruk olan çakma milliyetçi Meral Akşener ile yapıyorlar. Bunu kiminle yapıyorlar? Rahmetli Erbakan’ın mirasını yiyenlerle yapıyorlar. Şimdi Urfa’da Apo’nun yeğeni Ömer Öcalan ile kapı kapı geziyor Saadet Parti’liler. Neden? Kazanıp PKK’yı oraya köprü yapabilmek için. Adımayan’da aynısını yapıyorlar. O zaman şu anda Gato’da mücadele eden, Gabar’da, Cudi’de, Tendürek’te, Bestler Deresi’nde, Şenyayla’da, Kutuderesi’ndeki kahramanlarımız, evlatlarımız bana ‘Bakanım, biz PKK’yı burada şehirlerde, kırsalda, dağda bitirdik de siz nasıl bunları büyükşehirlere taşıyorsunuz, müsaade ediyorsunuz’ diye sormaz mı? O zaman biz yanlış yaptık. Bu terörle mücadeleyi yapmasaydık o zaman. Bunlara hadlerini bildirmeseydik. Her yeri yakıp yıksalardı, şehirlerin ortalarına Apo posteri assalardı. Gümüşhaneli Necmettin öğretmene, Aybüke öğretmene ne diyeceğiz? Şehit olan Bedirhan bebeğe ne diyeceksiniz? Benden önce de İçişleri bakanı vardı, benden sonra da olacak. Bizden çok var bu ülkede ama bu memleketten bir tane var. Bizler her zaman gelir. Biz faniyiz ama bu memleketten bir tane var. Biz bu memlekete gözünü dikene müsaade etmeyiz. Yaptıkları oyun budur.” diye konuştu.
Uyuşturucu ile mücadele çalışmalarına da değinen Soylu, “Bir de bana kızıyorlar, ‘Uyuşturucu satıcılarını polislerimiz okulların etrafında görürse bacaklarını kırsın’ demişim. Yanlış mı demişim? Bir mücadele başlattık Cumhurbaşkanımızın talimatıyla. Uyuşturucudaki ölümleri düşürdük. Avrupa’da yılda bir milyonda 24 kişi ölüyor. Benim ülkemde 8’e düşürdük. Bir milyonda 8 kişiye düşürdük. 57 bin kişiyi kodese tıktık. Cumhuriyet tarihinin en büyük yakalamalarını yaptık. Tonlarca eroin, kokain, bonzai… Anneler, size şunu söyleyeyim: O uyuşturucu satıcılarını da, onların ağa babalarını da yerin yedi kat dibine gömmezsek, namerdim.” ifadesini kullandı.
Evden hırsızlık olaylarının da büyük oranda azaldığına işaret eden Soylu, göreve başlayan bekçilerle hırsızlık olaylarının yüzde 35 azaldığını sözlerine ekledi.